E- Çayırova

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
E- Çayırova

Dünya'da 13 Ülke, Türkiye'de 42 İl Bizi Takip Ediyor.Sesimiz Her Yerde.Her Zaman 1 Numarayız Teşekkürler...


    ARABİSTAN Asya'nın güneyindeki üç büyük yarımadadan en batıda olanı. Batıda Kızıldeniz ve Akabe körfezi, güneyde Hint Okyanusu, doğuda Umman ve Basra Körfezleri ile kuşatılmıştır.Süveyş Kanalı ile Afrika’ya bağlıdır. Kızıldeniz'i Hint

    shadow
    shadow
    Profesyonel Üye
    Profesyonel Üye


    Erkek
    Doğum tarihi : 15/06/90
    Mesaj Sayısı : 49
    Kayıt tarihi : 25/05/09
    Points : 27463
    Reputation : 1

    ARABİSTAN Asya'nın güneyindeki üç büyük yarımadadan en batıda olanı. Batıda Kızıldeniz ve Akabe körfezi, güneyde Hint Okyanusu, doğuda Umman ve Basra Körfezleri ile kuşatılmıştır.Süveyş Kanalı ile Afrika’ya bağlıdır. Kızıldeniz'i Hint Empty ARABİSTAN Asya'nın güneyindeki üç büyük yarımadadan en batıda olanı. Batıda Kızıldeniz ve Akabe körfezi, güneyde Hint Okyanusu, doğuda Umman ve Basra Körfezleri ile kuşatılmıştır.Süveyş Kanalı ile Afrika’ya bağlıdır. Kızıldeniz'i Hint

    Mesaj tarafından shadow Ptsi 25 Mayıs 2009 - 14:18

    Asya'nın güneyindeki üç büyük yarımadadan en batıda olanı. Batıda Kızıldeniz ve Akabe körfezi, güneyde Hint Okyanusu, doğuda Umman ve Basra Körfezleri ile kuşatılmıştır.Süveyş Kanalı ile Afrika’ya bağlıdır. Kızıldeniz'i Hint Okyanusuna bağlıyan Bâb-ül-Mendep boğazında Afrika'ya, Basra Körfezini Hint Okyanusuna bağlıyan Hürmüz boğazında İran kıyılarına yaklaşır. Kuzeyde de Suriye ve Mezopotamya arasına sokulur. Yarımada kıyılarının uzunluğu 9.000 kilometre, yüzölçümü, - kuzeyde kesin bir sınır olmadığı için yaklaşık olarak - 2.5 . 3.5 milyon km2 dir. Yüzey sekli: Arabistan yarımadası yüzey şekilleri ve doğal özellikleri bakımından Kuzey Afrika'yı andırır. Batı kıyılarının büyük bölümleri mercan teşekkülleri ve çeşitli birikintiler yüzün den denizden yanaşılamayacak bir haldedir. Bu kıyılara paralel uzanan kenar dağları - en yüksek yerleri yarımadanın güney-batı köşesinde olmak üzere - önemli yüksekliklere erişir. (Kuzey-Batı da Cebel Tihame 2.750 m., güneyde Cebel Hadhur 3.140 m., Cebel Sabir 3.006 m. gibi) Deniz tarafından bakıldığında yüksek dağlar şeklinde görünen bu kenar dağlan, Arabistan yarımadasının içerlerine doğru yavan ve basıktırlar Kuzeyde Mezopotamya çukureline, güneyde Basra Körfezine doğru alçalarak devam ederler. Yalnız Umman Körfezi yakınındaki Cebel Ahdar (3.020 m.) bu düzlüklerden ayrı bir özellik gösterir.

    İklim: Arabistan yarımadası'nın ta marnına yakın bölümü suptropikal, az bir yer tutan güneyi tropikal iklim bölgesindedir. Yalnız kenar dağları ve yüksek yerler kışın serin, hattâ soğuk bir iklim bölgesindedir. İç bölümlerde yaz uzun ve yakıcı olur, kış oldukça soğuktur. Günlük sıcaklık farkı 40 dereceye kadar ulaşır. Güney bölümde yazın mevsim rüzgârları eser. Arabistan, genel olarak kurak bir ülkedir. Sıcak iklimin sebep olduğu kuvvetli buharlaşmaya yağışlar yetecek kadar değildir.

    İklimin gösterdiği bu özellik bakımından Arabistan yarımadasında akışlı bölgeler çok azdır. İç bölümleri kurak ve akışsız bir bölge halindedir. Ancak yağmur ve sağanaklardan sonra vadiler, de kısa süren seller görülür.

    Bitki örtüsü ve hayvanlar: Bu ülkede, yağmur mevsiminde gelişen ve kısa zamanda yaşamalarını tamamlayan bitkilerle çalılar ve bodur çalılar gibi uzun ömürlü bitkiler görülür. Bozkır bitkilerine ancak derin vadilerde tesadüf edilir. Çölde yaşayan çakal ,dağ keçileri panter, sırtlan, kurt, tilki, tavşan başlıca hayvanlar arasındadır. Evcil hayvanlardan deve, at, koyun ve keçi hemen her yerde bulunur.

    Nüfus: Arabistan'da halk, şehir ve kasabalarda yerleşmiş olanlarla göçebeler olmak üzere iki ana bölüme ayrılmıştır. Şehirlilere hadarî, çiftçilere fellâh, göçebelere bedevi denir.

    Yerleşme, bütün kurak ülkelerde olduğu gibi suya bağlıdır. Vadilerle suların bol bulunduğu dağ kenarları sürekli yerleşmelerin olduğu bölgelerdir. Bu bölgenin nüfusu, yapılan tahminlere ve sınırlamanın değişmesine göre 5-15 milyondur.

    Tarih: Arabistan tarihi incelenirken, İslâmlıktan önceki devir ve İslâmlık devri olarak iki ana bölüme ayırarak incelemek gerektir. İslâmlığın kabul edilmesi ile Arabistan bütün siyasî ve kültürel özelliğini değiştirmiş ve coğrafî durumunun, milletlerarasında önem kazanması ile, üzerinde önemle durulan bölgelerden biri olmuştur.

    Arabistan'ın İslâmlıktan önceki devirlerine ait kesin bilgiler yoktur. Bu çağların bilgileri, az sayıdaki yerli yazıtlara ve ilk İslâm söylentilerine dayanmaktadır. Bu bölgede M. Ö. Mina, Saba, Kataban ve Hadramut devletleri kurulmuştur. M. S. bu bölge bir ara Habeşistan'dan gelen Aksum'ların saldırısına uğramıştır.

    Güneyde ay, güneş ve yıldızlara, kuzey batıda Zû-Şarâ, Lât Menât gibi tanrılara tapılırdı. Bu dinî inançlardan başka Hıristiyanlık ve Yahudi dini de Araplarca bilinmekte idi.

    Peygamber Muhammed, Mekke'yi aldıktan ve İslâmlığı kuvvetli temeller üzerinde kurduktan sonra, dinî ve siyasi kudretini, Arabistan'ın bütün kabileleri üzerinde duyurmağa başlamıştır. 630-631 yılarında bir çok Arap kabilelerin şeyhleri Peygamber Muhammed'e bağlılıklarını bildirmişlerdir.

    Peygamber'in ölümünden sonra ve birinci halife Ebu Bekir zamanında yer yer İslâmlığa karşı ayaklanmalar baş göstermişse de, ikinci halife Ömer zamanında Arap âlemi tek bir devlet, tek bir millet durumuna gelmiştir. Fakat bu durum fazla sürmemiş, üçüncü halife Osman ve dördüncü halife Ali ye, inanlarında yer yer kargaşalıklar çıkmış ve halife Ömer zamanındaki birlik bozulmuştur. Bu durum Emevî'ler devrinde Muaviye ve Yezid zamanlarında güdülen şiddet siyaseti yüzünden daha da sarsılmıştır. Abbasî'ler zamanında da halifeliğin kuvvetten düşmesi üzerine bölge valileri bağımsızlık peşinde koşmuşlardır.

    Yavuz Sultan Selim'in Suriye (1516) ve Mısır'ı (1517) fethi sırasında Yemen ve Arabistan'ın birçok kısımları Osmanlı egemenliğine girmiştir. Kanunî Süleyman zamanında yapılan fetihlerle Osmanlı egemenliği altına giren yerler genişlemiş, ancak güney ve batı kıyıları ile iç bölümleri yerli başkanların yönetiminde kamıştır. Fakat zaman zaman çıkan ayaklanmalar ve Osmanlı İmparatorluğunun kuvvetten düşmesi Arabistan'daki Osmanlı egemenliğinin zayıflaması sonucunu doğurmuştur. Bu arada İngiltere'nin Hindistan İmparatorluğu kurmak ve Hindistan'a giden önemli yolları kontrolü altında tutmak istemesi üzerine Arabistan yarımadasının milletlerarası önemi artmış ve bu bölge çeşitli İngiliz müdahalelerine sahne olmuştur. Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğu için yenilgi ile sonuçlanması üzerine de bu ülke Osmanlı egemenliğinden çıkmıştır.

    Birinci Dünya Savaşı sonunda Arabistan'da Hicaz krallığı, Necid emirliği Şammar emirliği, Asîr ve Yemen imamlıkları kurulmuştur.
    Astronomi Bilim ve Sanat Bitkiler Biyoloji Devlet Din Dünya Coğrafyası Dünya Tarihi Edebiyat Eğitim Eğlence Ekonomi Felsefe Fizik Genel Coğrafya Haberleşme Hayvanlar Hukuk İçecekler İnsan Kimya Matematik Meslekler Meyveler Mimari Sanatı Mitoloji Müzik Politika ve Siyaset Sağlık Sanayi ve Ticaret Sinema ve Tiyatro Sözlük Spor Tarih Taşlar ve Kıymetli Taşlar Teknik Teşkilatlar Toplum ve Toplum Yapısı Türkçe ve Dilbilgisi Türkiye Coğrafyası Ulaşım Yeryüzü Yönetim Şekilleri İletişim Anasayfa

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. 9 Mayıs 2024 - 22:02