E- Çayırova

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
E- Çayırova

Dünya'da 13 Ülke, Türkiye'de 42 İl Bizi Takip Ediyor.Sesimiz Her Yerde.Her Zaman 1 Numarayız Teşekkürler...


    AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (A.B.D. United States Of America U.S.A) Kuzey Amerika kara parçasının ortasında, çok geniş olan ve 50 devletin birleşmesiyle kurulmuş olan federal bir cumhuriyettir. Doğuda Atlas Okyanusu, batıda Büyük Okyanus, kuzeyde Kanada,

    shadow
    shadow
    Profesyonel Üye
    Profesyonel Üye


    Erkek
    Doğum tarihi : 15/06/90
    Mesaj Sayısı : 49
    Kayıt tarihi : 25/05/09
    Points : 27463
    Reputation : 1

    AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (A.B.D. United States Of America U.S.A) Kuzey Amerika kara parçasının ortasında, çok geniş olan ve 50 devletin birleşmesiyle kurulmuş olan federal bir cumhuriyettir. Doğuda Atlas Okyanusu, batıda Büyük Okyanus, kuzeyde Kanada, Empty AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (A.B.D. United States Of America U.S.A) Kuzey Amerika kara parçasının ortasında, çok geniş olan ve 50 devletin birleşmesiyle kurulmuş olan federal bir cumhuriyettir. Doğuda Atlas Okyanusu, batıda Büyük Okyanus, kuzeyde Kanada,

    Mesaj tarafından shadow Ptsi 25 Mayıs 2009 - 14:21

    (A.B.D. United States Of America U.S.A)

    -Kuzey Amerika kara parçasının ortasında, çok geniş olan ve 50 devletin birleşmesiyle kurulmuş olan federal bir cumhuriyettir. Doğuda Atlas Okyanusu, batıda Büyük Okyanus, kuzeyde Kanada, güneyde Meksika ve Meksika körfezi ile sınırlıdır. Doğu ile batı arasındaki saat farkı 3,5 tur. A.B.D. nin bu sınırları içindeki yüzölçümü 7.839.000 Alaska ve Büyük Okyanus'taki bazı adalarla birlikte. 9.686.000 kilometrekaredir. Çeşitli zenginlik kaynakları ve çok kısa zamanda gelişen makineleşmesi sayesinde ve her bakımdan elverişli coğrafya konumu ile A.B.D. bugün dünya siyasetinin merkez noktalarından biri ve en önemlisi olmuştur.

    Tarih : Çoğu tarihçiler, A.B.D. nin tarihine başlangıç olarak, 1607 de New England bölgesinde ilk İngiliz kolonisinin kuruluşunu alırlar. Bu koloninin kuruluşundan sonra Avrupa'dan devamlı göçler olmuştur.İlk zamanlar, tamamen İngiliz ve Avrupalı kalmış olan bu insanlar, zamanla Avrupalılıktan kurtulmaya ve yeni bir Amerikalılık şahsiyetini benimsemeye başlamışlardır. Bunlar, İngiliz hükümetine bağlı kalmakla beraber, bazı haklar istemekten de geri kalmamışlardır. Bunun sonucu olarak 1760 yılından itibaren İngiltere aleyhinde bir cereyan başlamıştır. Bu tarih, aynı zamanda halkla İngiliz kuvvetleri arasında ilk çatışmaların olduğu tarihtir. Bu arada ünlü Baston katliamı ve İngiliz kaçakçı takip gemisi olan Gaspel'in halkın hücumuna uğrayarak parçalanması, olayların gelişmesine sebep olmuştur. 1773 yılında İngiliz kralının çaydan vergi almaya kalkışması bu vaziyeti büsbütün gerginleştirmiştir. Bu gerginlikler sonucu 5 Eylül 1774 de Georgia'dan başka bütün kolonilerin katılması ile Philadelphia'da yapılan koloniler arası toplantıda İngiltere aleyhine şiddetli tedbirlerin alınmasına karar verilmiş, bir taraftan da milis kuvvetlerinin hazırlanmasına başlanmıştır . Nihayet 18 Nisan 1775 de Concord'da bir İngiliz silâh deposu basılmış ve Amerikan tarihinde İhtilâl Savaşı diye adlandırılan savaş başlamıştır.

    Philadelphia'da yeniden toplanan kongre George Washington'u başkomutanlığa seçmiş, yapılan savaşlar sonunda, Boston'daki İngiliz kuvvetlerinin yenilmeleri ile 13 sömürge İngiliz kıtalarının işgalinden temizlenmiştir. Bunun sonucu olarak Koloniler Kongresine istiklâl ilân edilmesi için bir teklif yapılmış ve Thoraas Jefferson'un hazırladığı Bağımsızlık Beyannamesi 4 Temmuz 1776 tarihinde Kongre tarafından kabul ve ilân edilmiştir. Bu suretle Amerika Birleşik Devletleri doğmuştur.

    Bağımsızlık Beyannamesinin ilânından sonra da savaş devam etmiş, genç Amerikan kuvvetlerinin bazı yenilgilere rağmen, devamlı başarı kazanmaları sonucu, nihayet 1782 de son bulmuştur. İngiltere de 3 Eylül 1783 de Versailles Barışı ile Amerika'daki 13 kolonisinin bağımsızlığını tanımıştır.

    Savaşın başarı ile sonuçlanması üzerine, 13 yeni Devletin, bir federasyon şeklinde birleştiklerini bildiren yeni anayasa 1 Ocak 1789 da yürürlüğe girmiş ve 1789 Martında da, A.B.D. nin ilk cumhurbaşkanlığına George Washington seçilmiştir. Yavaş yavaş gelişmeye başlayan yeni devlet, 1812 - 14 yıllarında İngiltere ile yapılan ve yenilgi ile sonuçlanan savaştan sonra gelişmesini hızlandırmış ve federasyona katılan yeni devletlerle daha büyük bir devlet haline-gelmiştir.

    İngiliz - Amerikan savaşından sonra, 1845 yılından itibaren A.B. Devletlerini bir iç savaş tehlikesi tehdit etmeye başlamıştır. Güney devletlerinde kölelik gelişmiş ve toplumun en önemli meselesi olmuştur. Buna karşılık kuzey tarafından köleliğe karşı bir hareket başlamıştır. Hele 1860 yılında, köleliğin kaldırılması taraftar olan Abraham Lineoln'un cumhurbaşkanı seçilmesi, bu bardağı taşıran son damla olmuştur. Başta Güney Carolina olmak üzere o zamanki 34 devletten 11 güney devleti, federasyondan ayrılmış, Alabama'da bir kongre toplayarak “Amerika Konfedere Devletleri”adlı ayrı bir devlet kurmuşlardır. Böylelikle 14 Nisan 1861 de iç savaş başlamıştır.

    Dört yıl devam eden bu iç savaş nihayet 1865 de kuzey devletlerinin başarısı ile sonuçlanmış, köleliğin kaldırılması ile birlikte A.B. Devletleri parçalan maktan kurtulmuştur.

    A.B.D. kendi iç bünyesini ilgilendiren bu çeşit savaşlardan sonra, gittikçe kuvvetlenmeğe ve dünyanın büyük devletlerinden biri olmağa başlamıştır. Cumhurbaşkanı seçilen Wilson zamanında büyük bir dünya devleti olduğunu daha açık bir şekilde göstermiş, Birinci Dünya Savaşma, İngiltere ve Fransa'nın yanında katılarak Almanların yenilmesine sebep olması ile de, duya siyasetinde ön plânda rol almağa başlamıştır.

    Bu savaştan sonra A.B.D kendi kabuğuna çekilme siyasetinden vazgeçmiş ve dünya barışının devamlı olması için adımlar atmaya başlamıştır.

    Birinci Dünya Savaşından sonra kurulan Milletler Cemiyeti, Cumhurbaşkanı Wilson'un gayretleri ile kurulmuş bir teşekküldür.

    Birinci Dünya Savaşının sonunda A. B. D. büyük bir iktisadî kriz geçirmiş Ve bu krizden 1932 yılında Cumhurbaşkanlığına seçilen Frankin D. Roosevelt'in devamlı gayretleri ile kurtulmuştur.

    1939 yılında ikinci Dünya Savaşının başlaması, A.B.D. tarihinde yeni bir devrenin açılmasına sebep olmuştur. Bu savaşta da Müttefikler ve Hür Dünya tarafını tutan A.B.D. savaşın kaderini değiştirmiş ve savaşın hür milletler tarafından kazanılmasını sağlamıştır. A.B.D. bu savaşla da dünyanın en büyük devletlerinden biri olduğunu göstermiştir. Roosevelt'in ölümünden sonra Cumhurbaşkanı olan Harry Truman ve Eisenhower, hür Dünya Savaşından zarar gören devletlere ve geri kalmış ülkelere devamlı yardımlar yapmak suretiyle bu ilgilerini yakından devam ettirmişlerdir. Milletler Cemiyetinden sonra Birleşmiş Miletler teşkilâtının kurulması ve kuvvetlenmesi de A.B.D. nin bu hareketi desteklemesi sayesinde olmuştur. Bugün A.B.D. hür dünya devletlerinin en büyük kuvvet kaynağı olduğu gibi dünya iktisadiyatının da en önemli bir devleti durumundadır.

    Yüzey Şekilleri : Kuzey Amerika kara parçası gibi doğudan batıya doğru üç bölüme ayrılarak incelenir. Doğu bölümü, kuzey - batıdan - güney - doğuya 1,400 kilometre kadar uzanan Appalaş sıradağları ile kaplıdır. Bu dağlar güneye indikçe Atlas Okyanusu kıyılarından uzaklaşır. Böylelikle güney kısımlarındaki kıyı ovaları daha geniş bir alan kaplar. Appalas sıradağlarının yükseklikleri azdır. En yüksek yeri, Kuzey Karolina'daki 2.048 metrelik Mt. Mitchel' dir. Bu dağlar güneyde Meksika körfezine kadar uzanmazlar. Bu sebeple güney - doğu kısımları geniş ovalar halindedir. Orta bölümde, çok geniş ovalar yer alır. Batıya ve doğuya gidildikçe yavaş yavaş yükselen bu bölgede Missisippi nehri ve kolları akar. Batı bölgesi, geniş ve yüksek dağlarla kaplı bir bölgedir. İki dağ sırası halinde olan bu dağların, orta bölümüne yakın olan sırasına Kayalık dağlar denir, Büyük Okyanus kıyılarına yakın olanlar da kuzeyde Kaskad ve güneyde Sierra Nevada adını alırlar. Her iki dağ sırasının arasında yüksek platolar yer almıştır.

    Bu genel ayrılmadan başka kuzeyde göller bölgesi ile güneydeki Meksika körfezinin kıyı düzlükleri ayrı özellikler gösterir. Beş büyük gölün bulunduğu göller bölgesi basık tepeli bir çukur alanıdır.

    Sular : A.B.D. akarsular ve göller bakımından zengin bir ülkedir.

    Göllerin en önemlileri kuzey bölümce bulunur. Bunların en büyüklerinden olan Michigan A.B.D. sınırları içinde, öbür dört gölün kuzey kıyıları Kanada topraklarında bulunmaktadır. Kanal ve boğazlarla birbirine bağlı olan bu göller 242.476 kilometrekarelik bir iç deniz özelliği taşır.

    Akarsular, ulaştırma, elektrik üretimi ve sulama bakımından büyük önem taşırlar. Nehirlerin çoğu ya bu işlere asıllarından uygundur veya bu işlere yarayacak şekilde genişletilmiştir. Akarsular içinde en önemli olara Missisippi'dir. 1.356.000 kilometrekarelik bir alanın sularını toplayan Missisippi, 6.700 kilometre uzunluğu ile dünyanın en uzun nehridir. Hudson, Kolombiya, Ohice, Kolorado önemli olan nehirlerdendir.

    İklim : İç kısımlarda kara iklimi görülür. Kışlar soğuk, yazlar sıcaktır. Atlas Okyanusu kıyıları da yazın sıcaktır. fakat kışın şiddetli soğuklar olur. Güneyde Meksika körfezine yakın olan kısımlar sıcak ve yağışlı bir bölgeyi içine alır. Büyük Okyanus kıyılarının kuzeyi yağışlı, güneyi kışları yağışlı yazları kurak bir iklim gösterir.

    Nüfus : A.B.D. halkı, birçok ırkların ve milletlerin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Son tahminlere göre nüfus 200 milyona yaklaşmışsa da, 1950 sayımına göre 150.697.361: Alaska, Guam, Porto Rieo ve Virginia adaları ile birlikte 153.694.423 dür\ Bu nüfusun % 90 na yakını nispeti beyazlar, geri kalanı da zenciler ve diğer ırklardır. Beyaz ırk da, dünyanın hemen hemen her tarafından

    gelen muhacirlerden meydana gelmiştir. Bu nüfusun % 64 ü şehirlerde oturmaktadır.

    Nüfusu 100/.000 ni aşan şehirlerin sayısı yüze yaklaşır. Bunlardan dokuzunun nüfusları milyonu aşkındır. Bunlardan New-York 7.891.957 Philadephia 2.071.605 Chicago 3.620.968, LosAngles 1.970.358, Detroit 1.849.568 nüfusludurlar. Bunlardan New-York, çevresiyle beraber 16 milyona yaklaşan nüfusu ile dünyanın en kalabalık şehri, en işlek limanı. Sen büyük iş ticaret ve maliye merkezidir.

    Ekonomi: A.B.D. hemen her bakımdan dünyanın en zengin ülkesidir. Bu memleketin ekonomik faaliyeti dünyanın hiçbir memleketi ile ölçülemeyecek derecede gelişmiştir. Bir taraftan dünyanın büyük endüstri memleketi olduğu gibi, öbür yarıdan dünyanın en büyük tarım ve ham madde memleketidir. A. B. Devletlerinde tabiî zenginliklerin olağanüstü fazlalığı, bu arada demir, kömür ve petrolün bolluğu, A. B. D. ni bu maddeler bakımından herhangi bir memlekete bağlı kalmaktan çıkarmıştır. Yirminci yüzyılın başlarından beri büyük bir makineleşme ile genişleyen ziraat yapılan ve en bol mahsul elde edilen memleketi haline getirmiştir. Bunun sonucu olarak A.B.D. hemen bütün dünyaya besin maddeleri, ham madde, endüstri maddeleri ihraç eden bir ülke durumuna gelmiştir.

    Ziraati makineleştirerek verimi arttırırken, öbür taraftan, dünya istihsalinin % 30 u nispetinde kömür % 54 ü nispetinde demir, % 64 ü nispetinde petrol, % 24 ü nispetinde gümüş, % 35 i nispetinde bakır, % 33 ü nispetinde kurşun elde etmektedir.

    Endüstri de kütle halinde istihsale göre ayarlanmıştır. İşçi emeği yerine makinelerim, kullanılması sonucu maliyeti düşürmekte, bu sayede de dünya piyasalarını elinde bulundurmaktadır.

    Hükümet şekli : Yürürlükte bulunan 1789 anayasasına göre A.B.D. 50 devletten müteşekkil federal bir cumhuriyettir. Devletlerin her birine “State” denir. Bu devletlerin hükümetlerine de “State Governments” denir. Bunların birleşmesinde meydana gelen “United 'States of America” Hükümeti de millî hükümetten ayrı ve bağımsız değildirler. Her devlet Amerika Birleşik Devletleri Senatoda eşit miktarda temsil edilirler. Bu devletler Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde seçim bölgesi sayılırlar. Millî hükümetten ayrı olarak yabancı devletlerle anlaşamazlar, ordu ve donanma bulunduramazlar.

    1789 yılından itibaren yürürlüğe giren anayasaya göre, federal hükümette "ve devletle hükümetlerinde “kuvvetlerin ayrılığı” prensibi hakimdir. Yani, yürütme erki, yasama erki, yargı erki ayrıdır.

    Yürütme erki : kuvvetlerin ayrılığı prensibine uyarak “başkan sistemine”

    uygundur. Yürütme erkini, kabinenin başkanı olan Cumhurbaşkanı temsil eder. Cumhurbaşkanı her dört yılda bir yapılan seçimlerde seçilir. Aynı zamanda yapılan başka bir seçimle cumhurbaşkanı kabinesini kendi tâyin eder ve kabineye başkanlık eder. Bakanlar, öbür memleketlerde olduğu gibi değildir. Meclis içinden seçilmezler ve yalnız cumhurbaşkanına karşı sorumludur.

    A.B.D. nin bugünkü Cumhurbaşkanı, 1963 yılında Kennedy'nin öldürülmesinden sonra Cumhurbaşkanı olan ve 1964 yılındaki seçimlerde kazanan ve 20 Ocak 1965 Yasama erkini, Kongre denilen parlâmento temsil eder. Kongre, iki meclisten, yani Temsilciler Meclisi ile Senato'dan meydana gelmiştir. Senatoda her devlet iki senatör tarafından temsil edilir. Senatörler, altı yıllık devreler için seçilir. Senatoda 100 üye vardır. Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yılda bir seçilirler. Devletler mecliste nüfusları oranın da temsil edilirler.

    Yargı erkini, Yargıtay’la Kongrenin kurduğu mahkemeler meydana getirir. Federal Yargıtay, A.B.D. nin en önemli organlarından biridir ve dokuz yüksek yargıçtan kuruludur.

    Federal devlet merkezi Washington D.C. şehridir. Amerika'da birçok partiler varsa da, başlıca iki büyük parti önemlidir: Cumhuriyetçi ve Demokrat Partiler.
    Astronomi Bilim ve Sanat Bitkiler Biyoloji Devlet Din Dünya Coğrafyası Dünya Tarihi Edebiyat Eğitim Eğlence Ekonomi Felsefe Fizik Genel Coğrafya Haberleşme Hayvanlar Hukuk İçecekler İnsan Kimya Matematik Meslekler Meyveler Mimari Sanatı Mitoloji Müzik Politika ve Siyaset Sağlık Sanayi ve Ticaret Sinema ve Tiyatro Sözlük Spor Tarih Taşlar ve Kıymetli Taşlar Teknik Teşkilatlar Toplum ve Toplum Yapısı Türkçe ve Dilbilgisi Türkiye Coğrafyası Ulaşım Yeryüzü Yönetim Şekilleri İletişim Anasayfa

      Similar topics

      -

      Forum Saati Perş. 9 Mayıs 2024 - 6:36