fethullah gülen fethullah gülen, 27 nisan 1941'de, erzurum ili, hasankale (pasinler) ilçesi, korucuk köyünde dünyaya geldi. 1946 yılında ilkokula başladı ancak babasının 1949 yılında alvar köyü'ne imam olması ve ailesinin oraya taşınması nedeniyle

fethullah gülen, 27 nisan 1941'de, erzurum ili, hasankale (pasinler) ilçesi, korucuk köyünde dünyaya geldi. 1946 yılında ilkokula başladı ancak babasının 1949 yılında alvar köyü'ne imam olması ve ailesinin oraya taşınması nedeniyle ilkokulu bırakmak zorunda kaldı ve daha sonra dışarıdan tamamladı. 10 yaşındayken kur’an’ı hatmeden fethullah gülen, 14 yaşında ilk vaazını verdi.

1959 yılında erzurum’dan edirne’ye giden fethullah gülen, girdiği sınavları kazanarak 6 ağustos 1959’da Üçşerefeli camii imamlığına getirildi. askerlik görevine 1961 yılında ankara mamak’ta başlayan gülen, usta erlik dönemini geçirdiği İskenderun’da verdiği bir vaaz nedeniyle mahkemeye sevk edilerek aklandı ancak disiplin cezası alarak 10 gün askeri hapishanede yattı. askerden sonra yaklaşık 1 sene erzurum’da ailesinin yanında kalan, komünizmle mücadele derneği'nin kuruluşunda bulunan ve halk evi'nin kadrosuna katılan gülen daha sonra yeniden edirne’ye döndü ve 4 temmuz 1964 günü dar'ül hadis camiinde kur'an kursu öğretmeni ve fahri imam olarak göreve başladı.

1965’te kırklareli merkez vaizliği, 1966’da İzmir merkez vaizliği görevlerinde bulunan fethullah gülen, İzmir kestanepazarı kur’an kursunda hocalık yaptığı 1968 yılında, diyanet görevlisi olarak ilk kez hacca gitti. 1972-74 yılları arasında edremit merkez vaizliği, 1974-76 yılları arasında manisa merkez vaizliği yapan gülen, 12 eylül 1980 ihtilaline kadar da bornova merkez vaizliği görevini sürdürdü. 1977 yılında görevli olarak gittiği almanya’nın çeşitli yerlerinde konuşmalar yaptı ve konferanslar verdi; ilk sayısı Şubat 1979’da çıkan sızıntı dergisi’nde yazdı.

fethullah gülen, ihtilalin ardından Çanakkale merkez vaizliğine tayin edilse de rahatsızlığı yüzünden göreve başlayamadı ardından da ağırlaşan şartlar nedeniyle vaizlikten istifa etti. 1985 yılında anadolu’yu dolaşan gülen, altı yıl aradan sonra ilk vaazını 1986 yılında burdur büyük Çamlıca camii’nde verdi ve 1991 yılı haziran ayına kadar da haftalık ve aylık vaazlarını sürdürdü. 1988 yılında da yeni Ümit dergisi’nde yazıları yayınlanmaya başladı.
kimkimdir.com
auryn · #76147 · 05 Mart 2004 06:23:57
2. birçok yerde birçok defa tartışılmıştır bu hocaefendi ama hiçbiryerde zerre kadar ilerleme olmamış, zira iyi bilen iyi bilmeye kötü bilen de kötü bilmeye devam etmiştir, belki ikisinin de duyguları biraz daha şiddetlenmiştir. bu konu ekşi sözlükte çok daha detaylı incelenmiştir. olayı sadece karşıt görüş olan ve kendini ispatlamış bireyleri aşağılamaya çalışan yukarıdaki siteden(zira gerçekten yanlış bilgiler var) algılamamanızı tavsiye ederim, zira belli bir görüşü savunan kesimin görüşleri bilimde ciddiye alınmaz(örn: bir vaiz evrim yoktur, haşa!! falan derse tabii ki bilim tarafından ciddiye alınmaz) ki bu da bu bilgilerin güvenilir olamayacagını gösterir. hiçbir önyargınız olmaksızın araştırın ama önyargıdan kurtulmak imkansız, sağcıysanız sevecek solcuysanız nefret edeceksiniz hiçbir zararı omadığı hatta faydası oldugu halde.
unknown artist · #80555 · 09 Mart 2004 04:58:59 ~ 09 Mart 2004 05:01:47
3. aslında ona olan öfkelerin sağcılık yada solculukla alakası yoktur. temelde kaynaklanan sorun 1940 lardan itibaren türkiye'de irticayı amerika'nın desteklediğine yönelik fikirdir. (doğru yada yanlışlığı değişik şekillerde yorumlanabilir.) bağlı bulunduğu nurculuğun da amerika'nın çıkarlarını desteklediği, cia ajanı olduğu iddia edilir. herkes konuşmakta serbest olduğundan herkes doğru yanlış birşeyler söyler bu şahıs hakkında. keşke günay rodoplu nun çok istediği nereden biliyorsun yasası çıkmış olsa..
demirteo · #81001 · 09 Mart 2004 14:56:13
4. her konuşmasında ağlayan kişi
citizen · #81007 · 09 Mart 2004 15:00:42
5. İslamcı tarikatların en büyüğü ve en "barışçısı" olarak lanse edilen fetullah gülen .komünizmle mücadele derneği'nin ileri gelenlerindendi. 1980'den önce İzmir'de cami imamlığı yaptı, bugünse trilyonluk tarikat sermayesini yönetmektedir. nakşibendi tarikatının kolu nur cemaatinin lideri gülen cunta döneminde resmi olarak "aranırken", serbestçe hacca gidip gelmekle kalmamış, emniyet İstihbaratı tarafından 1992'de hakkında hazırlanan iki rapor, dönemin emniyet genel müdürü mehmet ağar tarafından hükümsüz sayılarak işleme konmamıştır. ağar, "devrimcilere kim düşmansa, sola karşı kim savaşıyor ve yoksulların devrim saflarında örgütlenmesini engelliyorsa, dostumdur" düşüncesiyle, yapması gerekeni yapmıştır. Çatlı'lara niye sahip çıktıysa, fetullah'a da o yüzden sahip çıkmıştır. fetullah, "ılımlı islam" diyerek, akp'yi destekleyerek, gazete ve tv'lerinden devrimcilere saldırarak oligarşiye ve emperyalizme hizmete devam ediyor. yüzüne taktığı maskenin ardında müslümanları "kanla abdest almaya" çağıran bir zihniyet vardır. oligarşinin sola ve halka karşı kullandığı güçlerin başında gelir."
el ayn · #99469 · 24 Mart 2004 14:48:57
6. bilim ile ilimi ayıran, bunu ayırmak için de aşağıdaki formülü kullanan kişi.
ilim = bilim - evrim teorisi
(bkz: evrim teorisi)
(bkz: ilim ve bilim ayrımı)
ebay · #102746 · 28 Mart 2004 12:48:24
7. 22 mart 2004 pazartesi gününden beri zaman gazetesi'nde röportajı çıkan kişi. bu röportaj sayesinde gazete satışları 1 milyona yaklaşmış. *
futursuz · #105811 · 29 Mart 2004 23:33:42
8. zaman gazetesinde yayınlanmış olan nuriye akman la yaptığı röportajından hakkında ayrıntılı bilgi edilebilir.
radikal · #128792 · 13 Nisan 2004 17:49:45
9. her buldugu firsatta aglayan -abd uzantisi- duygu sömürücüsü
ravachol · #128834 · 13 Nisan 2004 18:03:10
10. hakkında onca asılsız iddia olan insan. hala daha kullanılan bir mahkeme olayı vardır ki suyu çıkmasına rağmen kullanılır. İnsanların haberi yoktur ki dava geçen sene bitmiştir ve kişi ceza almamıştır.
futursuz · #128856 · 13 Nisan 2004 18:08:31
11. an itibari ile mahkemeleri sonuclanan ve adi temize cikan fakat hala saglik problemlerini bahane ederek turkiye'ye gelmeyen insan *
heartless · #154352 · 25 Nisan 2004 15:09:28
12. türkiyede eğitime çok büyük katkısı olan bir sahıs
kirmizi baslikli kurt · #155566 · 25 Nisan 2004 22:38:10
13. sağlık problemleri dolayısıyla abd'de bulunmakta.. ayrıca bazı paranoyaklığa yatkın bireyler senelerdir bu şahsın, türkiye'nin en büyük tehlikesi olduğunu söyler dururlar. ancak gözlemlediğim kadarıyla, halkın büyük kısmı bu mesnetsiz görüşe pek itibar etmemekte bilakis eğitimsel ve kültürel (dini de olabilir) alanda çoluğuna çocuğuna zararlı olmayan, aksine faydalı şeyler veren kurumların fahri rehberi olan bu zata saygı duymaktadır..
delilerin_efendisi · #155653 · 25 Nisan 2004 23:14:38 ~ 13 Aralık 2005 23:01:02
14. mimberi salya sümüğe boğan sivrisineklerin ısırmadığı hocafendi.
toplumcu · #199719 · 14 Mayıs 2004 00:35:17
15. pijamasıyla yasayan adam.
feela · #329667 · 05 Temmuz 2004 02:29:36
16. neymiş efendim, türkiye'de hastane yok mu, deyip onu eleştirenlere hatırlatmak gerekirmiş bazı rahatsızlıkların uçakla seyahat etmeye engel teşkil ettiğini. çevir kazı yanmasın!
bir tek sırtındaki hırkası varmış kendisinin. trilyonluk vakfı zaten ben yönetiyorum; fethullah amca'yı paravan olarak kullanıyorum.
bir fuar için gittiğim abd'de, birtakım iş dallamalarımızın nasıl yüz sürdüğünü gördüm fethullah amca'ya. tıpkı kabe'ye yüz sürer gibi... hatta birisi dönüş yolunda, hocamızın sıhhati çok kötü, diye ağlamaktaydı. bense, bu zatın adamları, son olarak tsk'de de örgütlendiler mi, ilerici kesimlerin, laik kesimlerin, demokrat kesimlerin sıhhati ne olur, diye endişelenmekteydim.
hatsumi · #329674 · 05 Temmuz 2004 02:37:48 ~ 13 Şubat 2005 19:11:07
17. son mgk toplantısında, müritlerinin devlet kadrolarındaki "ur"laşmasının ele alındığı tiyatrocu. sanat yaşamına abd'de devam etmektedir.
frej · #329678 · 05 Temmuz 2004 02:42:14 ~ 05 Temmuz 2004 02:42:45
18. bulent ecevit in arkasindan aglayan garip bunye. gerci iktidara getiren de odur ama neyse.
siyah paltolu casus · #365703 · 01 Ağustos 2004 14:25:59
19. mahlasi uc yildizdir. * * * seklindedir.
leventizm · #387996 · 16 Ağustos 2004 10:25:08
20. afrika’ya seslendi: gelecekten umutluyum

afrika’ya seslendi: gelecekten umutluyum

fethullah gülen, kenya’da günlük yayınlanan daily nation gazetesindeki röportajda, dünya barışına yönelik önemli mesajlar verdi.




kenya ve doğu afrika'da günlük olarak yayınlanan ve 3,5 milyon tirajı olan daily nation gazetesi, muhabiri hezron mogambi'nin fethullah gülen ile yaptığı yazılı röportaja 4 ve 5'inci sayfalarında iki tam sayfa olarak yer verdi. röportaj, gazetenin 30 temmuz 2004 tarihli nüshasında yer aldı. fethullah gülen'in yazı yazarken ve bir de papa ile 10 Şubat 1998'de yaptığı tarihî vatikan buluşmasında çekilmiş bir fotoğrafına yer veren gazete, önce okuyucularına fethullah gülen'i tanıtıyor. onun 1941'de doğduğunu, önemli âlimlerden dinî ilimleri tahsil ettiğini, bu arada sosyal ve tabiî ilimlere de prensipler temelinde vâkıf olduğunu ve 1958 yılında edirne'de ilk resmî görevine başladığını kaydeden gazete, gülen'in ahlâkî ve manevî değerlerin insanlık çapında yeniden dirildiği ve hoşgörü, karşılıklı anlayış ve uluslararası işbirliğinin hakim olduğu bir 21'inci yüzyıl arzuladığını belirtiyor. gülen'in eğitim, türk toplumunda ve dünyada din bağlıları arasında diyalog ve hoşgörü çalışmalarına da atıfta bulunan gazete, onun bu çerçevede yaptığı bazı önemli görüşme ve buluşmaları misal olarak veriyor. gazete, texas Üniversitesi'nde 11-13 nisan 2003 tarihinde yapılan barış kahramanları sempozyumu'nda fethullah gülen'in, insanlık tarihinin 5000 yılının barış kahramanlarından biri olarak seçildiğine de dikkat çekiyor. aşağıda, İngilizce olarak yayınlanan röportajı yapan muhabir hezron mogambi'nin sorduğu sorular ve fethullah gülen'in verdiği birbirinden çarpıcı cevapları okuyacaksınız.



hayatta takip ettiğiniz misyon nedir? dünyadaki insanlara mesajınızı nasıl açıklarsınız?

hususi bir misyonum olduğuna inanmıyor, sadece insanlar içinde bir insan olmaya çalışıyorum. allah'ın "insan" olarak bize bahşettiği şeref bana yeter. İnsan, mutlaka anlaşılması icab eden bir varlıktır. o, çimlenme ve büyüyüp, kemâle erme istidadı taşıyan tohumlara benzer. İlâhî kudret tohuma belli istidatlar bahşetmiştir ve tohum, bu istidatların gelişmesi için toprağın bağrına gömülür. eğer o, bu istidatları geliştirme zeminini bulamaz ya da zararlı şeylere maruz kalırsa orada çürür gider. buna mukabil, istidatlarını geliştirme vasatını bulduğu takdirde toprak altındaki mayalanma mahbesinden kurtulur ve meyve veren mükemmel bir ağaç hâlini alır. İlâveten, o çok cüz'î mahiyetiyle, küllî bir hakikati temsil eden bir külliyet kazanır.

bunun gibi, kudret eli, bizim özümüze de büyük istidatlar yerleştirmiştir. bu istidatlardan müteşekkil tohumumuzu maneviyat toprağında iman ve ibadet suyuyla çimlendirir ve manevî melekelerimizi yaratılış gayeleri istikametinde kullanırsak, dalları ebediyete uzanan ve dünyada fazilet, âhirette ebedî saadet meyveleri veren muhteşem ağaçlar haline gelir, cennette de sayısız nimetlerle nimetleniriz.

demek ki insan olarak biz, dünyaya ilim ve iman yoluyla kemâle ermek için gönderilmiş bulunuyoruz. diğer varlıklar arasındaki hususi yerimiz ve donanımımız sebebiyle hayatımızın gayesi, ilim ve iman yoluyla yeryüzünü imar edip, orada adaleti gerçekleştirmektir. bu gaye de bize, yaratıcı’mıza ve diğer varlıklara karşı bir kısım vazifeler yüklemektedir. hz. muhammed (sas), "allah katında en hayırlı insan, şirk koşmadan o'na inanan ve insanlara hizmet edendir" buyurur. keza, "bir milletin efendisi, ona hizmet edendir" ferman eder. bu itibarla fakir, dünyadaki vazifemin bu olduğuna inanıyorum.

dünyada demokrasiyi, karşılıklı anlayışı ve insan haklarını gerçekleştirme adına dinden nasıl istifade edebiliriz? dinin bütün bunları gerçekleştirmedeki rolü ne olabilir?

din; sözünü ettiğiniz evrensel değerleri gerçekleştirmeye hizmet etmekle kalmaz, ayrıca bu değerleri garanti de eder. allah, dini insanın ferdî ve içtimaî saadeti için va'zetmişitr. din, temelde allah'a iman ve ibadet esasına dayanır. bir allah'a iman ve ibadet bütün inananların, canlı cansız tüm varlıklarla içten münasebetini de gerektirir. kişinin allah'a iman ve teslimiyeti ne kadar derinse, başka varlıklara karşı duyduğu alâka da o kadar içtendir. gerçekte allah'la insanlık arasında ve bütün şartları insanlığın hayrına bir mukavele olan din, insan dışında diğer varlıkların boyun eğdiği İlâhî sisteme teslimiyet esasına oturur. yani, bizim dünyamız dahil bütün kâinat, allah'ın tespit buyurduğu kanunlar bütününe itaat eder ve neticede bir birlik, nizam ve âhenk oluşur. allah'a bu şekilde itaat eden diğer varlıkların aksine, biz insanlarda irade vardır. bu irade ve onun tabiî neticesi olan bir kısım sorumluluklar bize, varlığımızı bütün varlıkla hemâhenk hale getirmek ve böylece insanî terakki ve kemalâtı gerçekleştirmek için verilmiştir. allah, zulmü ve fitneyi asla istemez. o, barış içinde ve adalet ölçülerine göre yaşamamızı diler. dolayısıyla, allah'a inanan ve o'na ibadet edenlerden beklenen, dünyada barış, kardeşlik ve adaleti sağlama istikametinde çalışmaktır.

din, umumî manâda insan hayatı için bilgi, disiplin, insan hakları ve vazifeleri, ayrıca ferdî ve içtimaî hayatta insanlık için neyin yararlı neyin zararlı olduğunu belirleyen İlâhî bir sistemdir. Şu halde din açısından hayat, dine inananların uymak mecburiyetinde oldukları birtakım haklar ve vazifelerin bütünüdür. bu bakımdan din; hayatımızı, allah ile, bizzat kendimizle, başka insanlarla ve tabiî çevremizle münasebetlerimiz çerçevesinde ele alır. netice olarak, dine inanıp bağlananların onu günlük hayatlarında hangi ölçülerle tatbik ettikleri bir tarafa, bugün genellikle kabul edilen aşk, hürmet, hoşgörü, insan hakları, af, merhamet, barış, kardeşlik ve hürriyet, dinin bizzat üzerinde durup yücelttiği değerlerdir. din, bütün insanların bir tarağın dişleri gibi eşit olduklarını söyler. o, ırk, renk, yaş, milliyet ve fizîkî hususiyetler temelinde herhangi bir ayrımcılık ve imtiyazı kabul etmez. o, "hepiniz Âdem'densiniz, Âdem ise topraktandır. Şu halde ey insanlar, kardeş olunuz!" buyurur.

din, başlıca şu temel disiplinleri getirmiştir:

kuvvet haktadır; aksine, hak güce tâbi değildir.

adalet ve kanun hakimiyeti esastır.

İnanç ve düşünce hürriyeti, hayat, hususî mülkiyet, aile kurup çoğalma, akıl ve beden sağlığı gibi temel haklar asla çiğnenemez.

ferdî hayatın mahremiyeti ve dokunulmazlığı koruma altındadır.

kimse, aksine bir delil olmadıkça suçlanamaz ve bir başkasının -bu bir başkası, onun en yakınları bile olsa- işlediği suçlarla cezalandırılamaz,

fertler barış içinde, bir arada yaşamak maksadıyla işbirliği yapmak durumundadırlar.

din nazarında içtimaî hayatın temeli güç değil haktır. düşmanlık, kabul edilemez. İnsanlar arası münasebetler, çatışma ve bencilce menfaatlerin gerçekleştirilmesine değil, inanç, sevgi ve yardımlaşma, karşılıklı saygı ve anlayış üzerine oturmalıdır. hak, birliği; faziletler, yardımlaşmayı ve dayanışmayı; inanç da kardeşliği getirir. yine, din nazarında bütün insanlar allah'ın kullarıdır ve hiçbir insanın diğerine ırk, renk ve aile gibi kendinde insan iradesinin hiçbir rolü olmayan faktörlere dayalı bir üstünlüğü yoktur. ona göre, kanun hakimiyeti esas olup, kimse kanunun üstünde olamaz. kanunlar, kişiler arasında hiçbir ayırım gözetmeksizin uygulanır ve mahkemeler tamamen hukuka göre hareket ederler. din, kamu malını veya devlet hazinesini bir emanet olarak kabul eder. bu hazineden alınacak her şeyi hak ve kanunlara göre belirler. herhangi bir idarecinin bu hazineyle olan münasebeti, bir emanetçinin kendisine tevdî edilen emanetle olan münasebeti gibidir.

hırsızlık, soygun, cana kıyma, zulüm ve vahşet, allah nazarında en ağır günahlardandır. din; hakkı, adaleti; anne-babaya iyi davranmayı, akrabaya, fakire ve yolcuya yardım etmeyi emreder. zinayı, fakirin ve kimsesizin malına el atmayı, ölçü ve tartıda hile yapmayı yasaklar. "bilmediğiniz konuda konuşmayın; yeryüzünde çalımlı hareket etmeyin; birbirinize yumuşak söz söyleyin; birbirinizden yüz çevirmeyin ve öfkeli davranmayın; hareketlerinizde mülâyim olun; kimse kimseyle alay etmesin ve kimse kimseye kötü lâkap takmasın; sûi zandan sakının; başkalarının günahlarını araştırmayın; kendi aleyhinize, anne babanızın ve yakınlarınızın aleyhine de olsa doğru şahitlikten kaçınmayın ve aranızda adaleti hakim kılın; bir kişiye ve topluluğa olan öfkeniz, sizi onlara karşı adaletsizliğe sevk etmesin; öfkenizi tutun ve affedici olun; kötülüğü iyilikle savın; affedici olun; alkol kullanmayın ve şans oyunları oynamayın" diye emreder.

ayrıca, "hepiniz insansınız ve bütün insanlar, allah katında eşittir. ancak allah'tan korkan, gerçek manâda dindar olan, söz ve davranışlarıyla doğruyu temsil eden, yüce ve şereflidir. doğum, ırk ve renk büyüklük derecesi olamaz. hepiniz ölecek ve bilâhare yüce bir mahkemenin önünde dünyada iken yaptıklarınızdan hesap vereceksiniz. o gün rüşvet ve kayırma geçmez; ancak sağlam iman ve sâlih amel geçer" diye ilan eder. kısaca, din gerçekten ne ise o olarak öğretilip yaşandığında, bütün insanî hak ve hürriyetlerle birlikte, her iki dünyada da saadetin anahtarı ve garantisidir.

gittikçe artan cinayetler ve sosyal kötülükler karşısında, dünyada barışın sağlanabileceğine dair ümidiniz var mı?

İnsan, ümidin çocuğudur ve ümit ettiği sürece yaşar; o, ümidini kaybettiği andan itibaren fizikî varlığı devam ediyor görünse de, hayat ateşi sönmüş demektir. Ümit ise, inançla mebsûten mütenasiptir. bu sebeple inanıyor ve ümit ediyorum ki, geleceğin dünyası daha mutlu, daha âdil ve daha merhametli olacaktır. Ümitlerimizi besleyen gelişmelerden ve gerçeklerden biri, şimdilik bir tomurcuk seviyesinde de olsa, İslâm, hıristiyanlık ve yahudilik gibi dinlerin mensupları arasındaki yakınlaşmadır. ben şahsen, hep insanlığın barış ve huzur içinde yaşayacağı cennetâsâ bir dünyayı bekledim ve bekliyorum da. Şu yaşlı dünyamız artık, savaşlardan ve çatışmalardan bıkmış bulunuyor. bu sebeple de merhamet, şefkat, manevî refah ve barışa havadan, sudan ve ekmekten daha fazla muhtaç. bu mülahaza ile şimdilerde, hemen her ülkedeki insanların böyle bir dünyaya hazır olduklarına inanıyorum. evet, gittikçe globalleşen, bir köy halini alan, haberleşme ve seyahat vasıtalarının gittikçe hepimizi tek bir evde oturan kişiler haline getirdiği bir dünyada insanlar, birbirlerini daha yakından tanıma ve artık kavga etmek yerine yardımlaşma mecburiyeti duyacaklardır.

Önceki nesiller, hiç olmaması gereken bir başka çatışmayı da yaşadı: din-ilim çatışması. bu çatışma, ilmî materyalizmi doğurmuş, o da dev bir silah endüstrisine, sonu gelmez silahlanmaya ve dehşetengiz ebatta çevre kirlenmesine yol açmıştır. oysa, allah'ın İlim, İrade ve kudret tecellilerinin eseri olan "tabiat"ı ve insanı inceleyen ilim ile, insanlık tarihinde öncelikle allah'ın kur'an, tevrat ve İncil gibi kitaplara da kaynaklık eden ve kelâmının tecellisi olan dinin çatışması mümkün değildir. ama artık, birtakım müslüman ve hıristiyan din ve ilim adamlarının gayretleri neticesinde birkaç asırdır süren din-ilim çatışmasının, en azından gereksizliği anlaşılmaya başlamıştır. Öyle ümit ediyorum ki, böyle bir anlayış ilmin "tabiat"ın kirlenmesine ve kitle kıyımlarına sebep olacak şekilde istismarını önleyecek, hiç olmazsa sınırlayacaktır.

din-ilim çatışmasının durması, beraberinde din ile ilmi kaynaştıran, yanlarına manevî-ahlâkî değerleri de alan bir eğitim sistemini de getirecek ve neticede zihinleri ilimlerle, kalpleri din, ahlâk ve maneviyatla aydınlanmış nesiller yetişecektir. bütün insanî değerleri yücelten bu nesillerle dünyamız, çok güzel bir bahar yaşayacaktır. bu bahar, her türlü istismarın sona erdiği, en azından olabildiğince sınırlandığı, zengin-fakir uçurumunun yeterince daraldığı, iş-sermaye-ihtiyaç dengesinin sağlandığı, ırk, renk, dil ve dünya görüşüne dayalı ayırımların sona erdiği, temel insanî hak ve hürriyetlerin tanındığı bir bahar olacaktır.

fetullah güleni incelemeye yeni başladığım günlerde onun yumuşak ve mütevazı tavırları benimde ilgimi çekmişti,zaten ilgilendiğim tek özelliği de bu olmuştu diyebilirim.bu mütevazı adam nasıl oluyor da bu kadar büyük paraları kontrolü altında tutabiliyor diye düşünmeye başladım,ama bu iş düşünmekle olmuyor,birini tanımadan onun hakkında yargıda bulunmak doğal olarak subjektif olurdu,ona ulaşmak olanaksızdı benim için,en başta el etek öpen biri değildim,gazeteci falan da değildim,en pratik yol ,o cemaatın yandaşları ile temas kurmaktı,onlardan da çevremde oldukça bol miktarda vardı.Çok sevdiğim ve güvendiğim arkadaşlarımdı,dünyaya ne kadar zıt pencerelerden baksakta sonuçta dostlardık bizler,onarla uzun tartışma diyemem ,sohbetlere giriyordum ,birikimleri yetersiz olduğundan çok sıkıntı çekiyorlardı,kendi dinlerini bile bilmiyorlardı,benim dinsel bilgilerim karşısında hayrete düşüyorlar ve nasıl olurda hem islamı bilip hemde tanrıya inanmıyorsun diye hayret ediyor,beni bu yüzden hidayete ermemiş bir müslüman olarak görüyorlardı,uzun süren ısrarlardan sonra uzunca bir süre toplantılarına katıldım,beni odukça sıcak karşıladılar,ağırlama faslından sonra bilinen kitapları birisi okuyor(genelde abi dedikleri kişi)diğerleride başları yana eğik diz çökmüş "itaat"pozisyonunda onu dinliyordu.bir kaç dakika dayanabilmiştim bu işkenceye,çünki benim için incir çekirdeğini doldurmayacak hacımda,abuk sabuk sayılabilecek masallardı bunlar,ben hemen soru sormaya başladım,bu alişik olmadıkları bir durum olmalıydı,abileri şaşırmasada öğrenciler çok şaşırdılar tavrıma,ve büyük bir güvenle abilerinin yüzüne baktılar ve onun her söylediğini çok basit hamlelerle çürütünce yüzler asılmaya başladı,yenilen doymaz misali tekrar tekrar davet ettiler beni ve her seferinde yeni yeni abiler çıkardılar karşıma.son toplantılarda orada bulunan öğrencilerin oldukça rahatsız olduklarını hisettim,abilerine olan güvenlerinin inançsız biri tarafından sallanması onları triplere sokuyordu.uzatmayayım artık beni davet etmiyorlardı ve bende bunu istiyordum artık,düşündüm çoğunluğu yüksek okulda okuyan bu insanlarn(fen ağırlıklı değildi çoğu)bu kadar bilgisiz olabileceklerini beklemiyordum doğrusu,bu noktadan sonra fetullah güleni daha çok merak etmeye başladım,bu insanları etkileyen insan bu gücü nereden alıyordu.bu soruyu cemaatin adamlarına çok sordum ama doyurucu bir yanıt alamadım.sürekli ağlayan,karizmatik olmayan,üstelik konuşmaları çok basit,kelime dağarcığı çok kısıtlı,üstelik kelimeleri yerinde kullanamayıp salt etkleyici olsun diye osmanlıcayı yeğleyen,bunu bile doğru dürüst yapamıyan bu insan,bir imam ya da bir hatip olarak milyar dolarları nereden buluyordu?bu sorunun yanıtı olarak söylenen "bereket" "bağış" gibi muğlak yanıtlar beni hiç doyurmadı,üstelik kafamın içindeki sorularla bağdaşır yanı yoktu görünenlerin.manzara-i umumiye hiçte inandırıcı değildi.neydi bu manzara?

bir imam, sabah akşam memleket ve İslam aşkı ile yanıp tutuşuyor,ve bu aşk uğruna ne evlenmeye fırsat buluyor,ne de diğer normal insanlar gibi başka sosyal etkinliklere.varsa yoksa video kasetler ,odio kasetler,vaazlar,bağışlar..,bu bağışlar konusu çok karışık,sanmayınki vaaz çıkışı caminin avlusuna konulan sandığın içine para atmak için yarışan bir sürü müslüman var,hayır öyle değil evet inanılmaz boyutlarda paralar toplanılıyor ama çok gizli,öylesine sıkı bir disiplin altında toplanılıyorki bu bağışlar,salt bu amaçla bir banka(!) bile kurmuşlar "anadolu finans",bu finans kurumunda toplanan faizsiz paralar diğer bankalarda(kamu değil özel)çok gizli ve çok sıkı pazarlıklarla repo ve faize yatırılıyor,böylece halka faizin haram olduğu anlatılırken faiz yolu ile çok büyük gelir elde ediyorlar.bunu neden yapıyorlar?
türkün adını duyurup diğer ülkelerde bayrağımızı dalgalandırmak için ...bu ne mafkure allahım.hatta hızlarını alamayıp yurt dışında açtıkları okullara "******"adını veriyorlar.ama ne gariptir ki bu okullarda ******ün emrettiği gibi "karma eğitim" yapmıyorlar.sorduğunuzda bu okulları salt allah rızası ile yapan bu cemmat her nedense her büyük semtte bulunan üniversite hazırlık kurslarını müslüman gençlere bedava değil oldukça da yüksek paralarla veriyordu.ha unutmadan yurt dışındaki okullarda kolej niteliğinde olup oranın elitlerinin çocuklarının kaul edildiği paralı okullardır.bir taşla iki hatta üç kuş vurmak diye buna denir.bundaki amaç aslında nedir?
bu örgüt(cemaat)kökü toprağın derinliklerine kadar uzanan "kökü dışarda" bir örgütün türkiye uzantısıdır ne yazık.ne yazık diyorum,çünki utarit gibi gerçekten yurtsever olduğuna inandığım gençlerin sempatisini kazanmayı başarmıştır.çok ama çok yazık.
bu örgüt ve kadroları ne yazık ki iki keçiyi güdecek kapasiteleri olmayan insanların başında bulunduğu,ama asıl yönetici kadronun yurt dışında olduğu moon tarikatinın türkiye şubesinden başka bir şey değildir.
tamamen insanların(mesihi,müslüman demeden)dini duygularını emmeye ve sağmaya dayalı bu hilalli moon örgütü türkiyeye akıtılan milyar dolarların doğurduğu parayı yurt dışına çıkarma güçlüğü çektikleri için salt bu borcu karşılama amacıyla yurt dışındaki okulları açmıştır.yani parayı yurt dışına çıkaramıyorsanız yatırımı dışarıda yapar orada kazanırsınız.türk devleti de saf saf o okulları bana devret der. fetullah ta baktı ki kerizler uyandı,paçayı kaptıracak ,iki ağlama bir sızlanma ile hastalığını bahane edip kebdini abd ye zor atmıştır.

june 29 2002 at 12:05 (((((...YASAK KELİME GİRDİNİZ...)))))) ali oktay (no login)
from ip address 195.175.180.221

urcu · #454339 · 25 Eylül 2004 20:33:44
22. her yere başarıyla adam sokmasıylan ün salmış. mason locası gibi çalışan bir teşkilatı olan, laiklik karşıtı ajite insanı. (bkz: bunu yapan insan olamaz)
toshiba · #457962 · 28 Eylül 2004 14:34:51 ~ 13 Şubat 2005 19:08:02
23. fettullahcı kavramının ortaya çıkması olayındaki lider. **
bay ripley · #515456 · 10 Kasım 2004 13:32:19
24. bazı kişiler tarafından iyi niyetli bir robin hood gibi görünürken açtığı gericilik yuvası üniversite ve dershanelerde, genellikle maddi durumu kısıtlı olan ailelerin çocuklarına yaptığı para,burs vb yardımları karşılığında onları cemaati olarak nitelendirilen ve ******,laiklik karşıtı neferlerinin bulunduğu topluluğa katmak ve orada yetiştirmek gibi son derece akıllıca ve tehlikeli bir yöntemle ülkenin muhtelif birimlerine sızmayı başarmış ''ılımlı islam'' adı altında kendi ''islam'' görüşünü toplumda bir virüs gibi yayma hedefine sahip, insanı müslümanlıktan soğutan kişilik.
gaia · #518441 · 12 Kasım 2004 19:05:24
25. yerlerde gezinen ülke imajını biraz düzeltmiş , meb müfredatına göre eğitim veren , ülkenin çoğu valisinin ve bürokratının çocuğunun okuduğu okulların açılmasını teşvik eden adam.
fehmi koru der ki:"bir rahibeden teresa efsanesi yaratan batı fethullah gülen gibi bir adamı olsa ne yapardı."

bir tarikat lideri degildir. zaten icinde bulundugu olusum da tarikat degildir. zir cahiller tarafindan tarikatci olarak bilinir.

(bkz: nurculuk/leventizm)
leventizm · #539545 · 30 Kasım 2004 21:02:59 ~ 20 Şubat 2008 21:42:59
27. ismi ısrarla fettullah yazılan adam.yani yazı yazmayı bilmeyenlerin bok atmaya kalktıkları biri.
cesar pevase · #539548 · 30 Kasım 2004 21:04:32
28. bazı zırcahiller tarafından tarikat elebaşısı olarak bilinmeyen kişi
heartless · #539562 · 30 Kasım 2004 21:20:03
29. bazı islam düşmanları tarafından "ulan bu adam dünyanın her yerine okullar açtı, çığ gibi büyüyen eğitim kurumları var, dünya bilim olimpiyatlarında şampiyon olan öğrenciler bunun okullarında yetişiyor, bizse ona buna bok atmaktan, peşinden gittiğimiz binde bir oy oranına sahip partilerimizin mitinglerinde dükkanların camını kırmaktan, çiçekleri sopalamaktan başka bir bok yapamıyoruz" ezikliği ile durmadan hakaret edilen kişi.
mor guluslu harami · #543564 · 04 Aralık 2004 14:04:29
30. bazi internet sitelerinde anal ve oral seksten sonra en cok okunanlar siralamasinda ucuncu.
http://www.antoloji.com/nedir/g.asp?terim=6224
spatula · #543605 · 04 Aralık 2004 14:57:17
31. http://tr.fgulen.com/ sitesinden ayrıntı öğrenilebilir .
kuzularin sessizligi · #551430 · 13 Aralık 2004 11:01:09 ~ 13 Aralık 2004 12:47:06
32. http://www.zaman.com.tr/?hn=120833&bl=yorumlar&trh=20041213
demirteo · #551441 · 13 Aralık 2004 11:17:31
33. ülkemin "ilerici", "pozitivist","demokrat", "hür düşünceye inanan", kişi hak ve özgürlüklerine inanan ve koruyan aydin kitlesi tarafından habire yerden yere vurulan kişi. hernedense gericilik (ne demekse) yuvası olan dershanelerine, okullarına, yurtlarına alternatif bi tane bile laik demokratik yurt ,okul,dersane açılmamaktadır bu ülkede.
(bkz: aydın uyuma ülkene sahip çık)
(bkz: kuşum aydın uyuma, fetocular ülkeyi bastı)
yildirim · #551476 · 13 Aralık 2004 12:06:01
34. kendini buyuk ortadogu projesine * adamis buyuk musluman.
of be hic yaratici degilim · #551843 · 13 Aralık 2004 23:02:50
35. medyamizin asik olmaya basladigini dusundugum kisi. bir yazi dizisi bitmeden digeri basliyor
didem · #573371 · 08 Ocak 2005 17:07:13
36. (bkz: medyanın fethullah gülen yalakalığı)
hatsumi · #573579 · 08 Ocak 2005 20:02:07
37. ayrıntılı bilgi ve detaylı kaynak arayanlar için:

http://tr.fgulen.com

*
radikal · #576095 · 10 Ocak 2005 19:59:54 ~ 10 Ocak 2005 20:02:59
38. hristiyan ve yahudilerle amentüde ittifak eden kişi(bkz: hocaefendi)
ak47 · #637624 · 14 Mart 2005 01:42:36 ~ 14 Mart 2005 17:58:53
39. ideolojisi bir yana bırakılıp incelendiğinde ne kadar zeki olduğu rahatlıkla anlaşılabilecek kişi. kendisinin yarattığı politika sayesinde bugün "nurcu" olarak adlandırılan kesim ve yandaşları eğitim sisteminde tek egemen olmuşlardır.
bundan yıllarca önce kendisine cami açmak üzere danışan cemaatini okul açmaya teşvik eden ondan başkası değildir.
apoptosis · #657278 · 24 Mart 2005 17:07:25
40. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlarin hakkinda atip tutmanin prim yaptigi sandiklari insan. saldiriya saldiriyla karsilik vermeyecek, genis gonullu bir insan. insanlarin bu derece bilincsiz olmasina uzuluyordur sanirim.
bd · #676313 · 02 Nisan 2005 17:38:36
41. ağlayış hızlarını ibrahim tatlıses'le yarıştırmalarını gerektiğini düşündüğüm büyük ajitatör din(!) adamı. said-i nursi'nin kötü bir taklididir.
jar u xwin · #676344 · 02 Nisan 2005 17:56:54 ~ 02 Nisan 2005 17:57:59
42. ülke çapında sayısız dershaneni ve uluslararası alandan sayısız kolejin ruhani lideridir kendisi.
lebron cof · #766762 · 28 Mayıs 2005 01:54:46
43. türk toplumunda ve islam aleminde fethullah gülen'i sevenler olduğu gibi bu şahsa karşı nötr olanlar ve fikirlerine karşı çıkanlar da vardır. hristiyan aleminde papalık müessesi devam etmekte ve papa hristiyanları temsil etmektedir. günümüzde islam alemini temsil eden, islam ümmetinin üzerinde ittifak ettiği bir şahıs (halife) yoktur. fethullah gülen'in düşünceleri ve fiilleri, ancak şahsını ve fethullah gülen'i kendi temsilcisi gibi görenleri ilgilendirir.


fethullah gülen üzerinden tüm müslümanları yaylım ateşine tutmak, itham etmek, karalamak, iftiralar yüklemek gibi bir davranışlarda bulunan kişiler, çok büyük bir mantık hatası ve gayri ahlaki bir davranışın içindedirler.
cafeden kontak · #767760 · 28 Mayıs 2005 22:15:07 ~ 22 Eylül 2005 17:20:06
44. cia ajanı, amerikan yaltakcisi, zoraki ağlama ve histerik bayılma tripleriyle büyük bir çoğunlugu arkasina almayı başarabilmis ünlü tiyatrocu, aktör, sanatçı...
cinnettin abi · #768804 · 29 Mayıs 2005 17:59:29 ~ 30 Mayıs 2005 21:08:38
45. dünyanın çeşitli bölgelerinde türkçe eğitim yapılan okulların açılmasına öncülük yapan eğitim gönüllüsüdür. türkiye'de nur cemaati olarak bilinen grubun lideridir.türkiye'nin yakın karanlık dönemlerinde cami kürsüsünden halkı birliğe ve sağduyuya çağırmış, 12 eylül sonrası bu hareketine devam etmiştir.tevazzu ve ilim insanı olan gülen, rahatsızlığı nedeniyle a.b.d'inde yaşamaktadır.dünya ve uhrevi meseleleri izah eden birçok kitaba sahiptir.
shawnshank · #771718 · 31 Mayıs 2005 14:21:04
46. hakan Şükür her fırsatta bu kişinin telkin ve önerilerine * başvurur... kendisi bu zatın önderliğindeki nur cemaatinin de ağır topudur. *
gunduz feneri · #771722 · 31 Mayıs 2005 14:23:49 ~ 31 Mayıs 2005 14:24:52
47. milletimin ağzına sakız olmuş bir lider. ha kimin lideridir, kim kabul eder, o biraz karışık. ama hakkında zannedilenin aksine fundamentalistdeğildir. daha adını yazmayı bilmeyenler tarafından bile eleştirilen bir kişi olarak iyi dayanmıştır adam. mal varlığı aslen çok küçük (0 a yakın) olsa da nedense cemaatinin bütün okulları kendisinin zannedilmekte, amerikaya kaçtığı iddia edilmektedir. fakat hakkında soruşturma olmayan ve çok fazla sayıda seveninden oluşan cemaati türkiye deyken niye kaçmış olabileceği de büyük bir merak konusudur. amerika ya giden herkes kaçmıştır mantığı bunda etkili olabilir. okullarının, onun örneklik etmeye çalıştığı öğretiye göre (ki islamdır) bir sistem muhteva etmesi yüzünden aynı kişinin gibi gözükmesi olasıdır. cemaatinden olan kişilerden (böyle arkadaşlarım mevcuttur) rahatça duyulabileceği üzere türkiye cumhuriyeti devleti aleyhtarı bir tavırları da yoktur. ki sözlerinden çok eylemleriyle de bu görülebilir. ne kadar içinde olmasak ve onları onlar kadar bilmesek de haklarını iade etmek, iftira atmamak gerekir.
kısacası bu insan inandığı değerlerle, vatanı uğruna çalışmaya uğraşmıştır. cemaatinden de aynı çabayı görmekte, vatana millete hayırlı olmalarını dilemekteyim.
x shooless · #800982 · 18 Haziran 2005 23:08:35
48. (bkz: yeşil kuşak projesi) bu adam baş uygulayıcısıdır.o yüzden mülkiyeti fbi'ya ait olan bir çiflikte 5 yıldır yaşamaktadır.
siz gidin abd'ye ben hocayım diyin yaşatıyorlar mı yoksa terorist diye göz altına mı alıyorlar görün.
ilerici · #800999 · 18 Haziran 2005 23:17:11
49. milletin çoğunluğunun ağzına düşmüşlüğü falan yoktur fethullah gülen in (yeren tarzda). zira hiç bir basın yayın organı fethullah gülen aleyhinde tek bir kelime bile yazmamaktadır. aksine cemaatinin 40 yıllık bir üyesinin aleyhteki açıklamalarını yayınlamayacak kadar fethullah sever bir medya vardır türkiye de. bu açıklamaların yayınlandığı tek gazete de tartışmalı bir mahkeme kararıyla sansürlenmişse de, heralde olayı mümkün oldukça patırtısız bitirmek niyetinde olan türk medyası bu sansür olayını bile haber yapma kıymetinde bulmamıştır. (her gün yok yaşar kemal sansürlendi, yok nazım sansürlendi haberlerine rağmen). fethullah gülen abd nin "büyük ortadoğu projesi" ideolojisini paketleyip yaymaktadır. bu radikal islamın ayrışıp manipüle edilerek serbest piyasa ekonomisi ve küresel sisteme yakınsaması maksatlıdır. kendisi abd'ye 28 şubat sürecinde kaçmıştır, yani radikal islam a balyozun indirildiği ve kimi radikal kemalizm ve millici devletçi eğilimlerin ön plana çıktığı günlerde. 28 şubat radikal islamı ayrıştırmak görevini başarıyla bitirmiştir (elbette her bir darbe girişiminde kimi radikalize eğilimlerin görülmesi kadar normal bir şey olamaz. bu radikal islamı temizlemeyi kolaylaştıran bir durum olması yanı sıra aynı zamanda kaçınılmaz da bir olaydır). ancak 28 şubat ın dinginliğe ulaştığı bugünlerde nazlı ılıcak gazetesine kavuşmuş ve genel kurmayı yolsuzluk iddiaları ve 28 şubatı her şekilde eleştirerek ve akp ye göz kırparak yermektedir, genel kurmay başkanlığına selefi tarafından "beni aratmayacak derecede yetenekli müthiş komutan" diye lanse edilen ve fakat (bu tanımlamayı 28 şubatın paşası yapmıştır) akp nin %30 küsür ile türkiye de anayasayı değiştirecek güce ulaştığı seçim günü amerika birleşik devletleri nde bulunan ve seçim sonucunu "halkın oyuna saygılı olmak" şeklinde karşılayan bir genelkurmay başkanına (ve sürekli futbol konuşan paşalara) kavuşmuş, samanyolu tv 28 şubat taki radikalize eğilimleri kurtlar vadisi benzeri bir dizi ile yerden yere vurarak halka yabancı bu jakobenizme karşıt olarak ılımlı islam çizgisine çekmektedir. fethullah gülen in bu günlerde yıldızı çok parlaktır, cemaatinin hiç bir faaliyetine engel olunmamakta, medya da arka arkaya röpörtajları yayınlanmakta, üniversitelere yeni fethullahçılar girmekte iken üniversitelerden fethullah hoca ya hem maddi ve hem de manevi olarak bağlı valiler, kaymakamlar, polisler, mühendisler, bürokratlar çıkmaktadır. hatta ve hatta türkiye de fethullah hoca ya gönülden bağlı kimi bakanlar da vardır, herhangi bir "suç" durumunda müdahale mükellefiyetine sahip, zor gücüne sahip iç işleri bakanlığı bunun çok tipik bir örneğidir.

fethullah gülen her kim ise, kendisinin gücü büyük ve karşısındakilerin gücü azdır, bir cemaat mensubu çıkıp "fethullah adam öldürdü" veya "fethullah devleti yıkacak" bile dese hiç bir medya kuruluşu bunu yayınlamayacak, iç işleri bakanlığı na bağlı polis teşkilatı müdahale etmeyecektir. (örneği vardır, (bkz: nurettin veren) henüz gencecik yaşta maddi yetersizlikler sebebiyle ve allaha boyun eğmek kisvesi altında kendisine boy eğdirilen müritleri gibi kendisine yönelik her hangi başka eleştiriler de artık yurttaşların kendilerini ifade edebileceği kanallarda ortaya konulamamaktadır. ağızlarından düşürmedikleri "demokrasi", öncelikle "hür irade" ister. sandığa bir şeyhin telkinleriyle giden insanlar "yurttaş" olamaz. demokratik ortam, değişik görüşlerin yan yana bulunabildiği ve özgürce ifade edilebildiği ortamdır.
cek sarabi sev guzeli · #801039 · 18 Haziran 2005 23:39:49
50. "pek muhterem papa cenapları,
Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların, dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatı alilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.
papa 6. paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan dinlerarası diyalog İçin papalık konseyi (pcid) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. en aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.
İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan müslümanlardır. uygun bir yerdeki vakitli bir gayret, bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. müslüman dünyası, İslamin asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır. beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. bilginin tamamı allaha aittir ve din allahtandır. o halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloga yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.
kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. amacımız; bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.
geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinlerarası diyalog konusunda vatikanin da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.
yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle ortadoğudaki antakya, tarsus, efes ve kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlik önermek istiyoruz. bunu sayın cumhurbaşkanımız demirelin, cenaplarınızın ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle kudüsü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. bu ziyaret bu mübarek şehri hıristiyanlar, yahudiler ve müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksınız serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.
Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile ilki washington dc de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için hz. İsanın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.
bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen hazreti İbrahimin doğum yeri olarak bilinen urfa şehrindeki harranda bir ilahiyat okulu kurulabilir. bu, ya harran Üniversitesindeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şümullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.
Önerilen programlar, aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. dünyada iki tip insan vardır. bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. toplum, bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. onları yarattığı için rabbe şükürler olsun. ( m. fethullah gülen/rabbin aciz kulu/9 Şubat 1998)"

bu mektubu papa 2.jean paul'a yazarak,dinlerarası diyalog zırvasında ne kadar büyük (!) bir yükü omuzladığını göstermiştir

hayatı sorgulamayan her iyi görüneni iyi kabul eden fikirsiz insanların oluşturduğu bir cemaate sahiptir. işlerine gelmeyeni duymak istemez, dünyada acı çekmeden cennete gideceklerine inanırlar.

bir de ağızlarında artık tadı bitmiş bir "hoşgörü" sakızı çiğnerler. bu çiğnedirkleri, ırak savaşında cemaatin ortaya koyduğu orospu karı tavrıyla boğazlarında düğümlenivermiştir.
cinnettin abi · #850694 · 20 Temmuz 2005 13:22:47
52. kalbi ruhu beyni her zaman dolu olan insan. boş konuşmak ve boşa zaman harcamaktan ar eden insan.yaşayan bilge.
esmax · #879069 · 10 Ağustos 2005 23:07:30
53. okullarının sloganı turkiye icin dunya ile yarisiyordur. ayrıca bu konuyla ilgili ufak bir anektod vermek istiyorum:
osmanlı beyliği zamanında başka beylikler tarafından sevilmezdi. çünkü o, diğer beyliklerle uğraşmaz, onlarla savaşmaz bizans ın üzerine giderdi ve diğer beylikler ister istemez osmanlı yı kıskanırdı ve çekemezdi bu farkları için. şu anda da farkındaysanız, bu zatın okulları hep amerika da diğer ülkelerde açılmaya devam etmektedir ve türkiye deki diğer çıkarcı, misyoner okullarla fazla yarışa girilmiyor. bu okulun misyonunu, amacını yıpratıp saptırmamaya çalışıyor bu zat böyle davranarak. bu okulun amacı türkiye ye şeriatı getirmek değildir. bu okulda 7 yıl okudum hiçbir zaman, şeriat ın "ş" sini duymadım. tabi insanlar herşeyi algılamak istedikleri gibi algılıyorlar. keşke herkes bu okuldaki öğretmenler kadar hoşgörülü olsa da her şey daha anlaşılır olsa.*
i walk alone · #879201 · 11 Ağustos 2005 01:15:47 ~ 11 Ağustos 2005 01:19:33
54. yesil yesil dolarlari, turkiye'yi yesillendirmek adina sacan yesil sermayenin kara baronu.
musluk · #879225 · 11 Ağustos 2005 01:44:43
55. içkiliymiş gibi şişen gözleriyle vaaz veren insan
terliksihayvan · #881285 · 12 Ağustos 2005 22:58:03
56. evet sanırım devam edeğiz dedim.. allah izin verdi devam ediyoruz. lafı bu sefer dolandırmayacağım. iki link veriyorum. nur cemaati ve nur kavramını hatırlayalım, dinler arası diyalog söylemlerini hatırlayalım. ve bahailiğin ne olduğunu verdiğim linklerde araştırıp okuyalım;

http://www.tr.bahai.org/Haberler/2003/11nisan.htm

http://www.tr.bahai.org/Haberler/2002/5aralik.htm

allah ömür verirse, devam edeceğiz inşallah...
duchamp · #882451 · 14 Ağustos 2005 03:26:32
57. türkiyedeki sorunun eğitim olduğunu anlamış nadir insanlardan biri. **

placebo · #884226 · 15 Ağustos 2005 21:23:48 ~ 18 Ağustos 2005 20:25:34
58. dini sömürüp kendisine tukenmez servet oluşturmuş ve amerikaya yerleşmiştir
moosic · #906872 · 02 Eylül 2005 22:16:10
59. nedir.net teki fethullah güvencilerin çokluğunu görmemizi sağlamış, aptal insanların beynini başarıyla yıkayan, yaptırdığı okul ve dershaneler ile bizden sonraki nesilleride kendine benzeten din adamı. hitler kadar zeki, bir okadar da aydın topluma zararlı bir insandır.

edit: sözlükteki fethullah güven popülasyonun süper pis leme attraksyonuna burdan el sallıyorum..
theshiver · #907142 · 03 Eylül 2005 02:09:28 ~ 13 Eylül 2005 20:44:52
60. adını duyunca tüylerimin diken diken olduğu birisi. gencecik beyinleri ele geçirip kendi çıkarları doğrultusunda ya ülkemize ya yabancı ülkelere gönderen insan. yurt genelinde birsürü dershanesi olan şahıs. bu dershanelerden taze beyin arayan kişi.. her konuşmasında ağlayarak duygu sömürüsü yapan kişi.. **

(bkz: irtica)
(bkz: amerikan oyuncağı)
(bkz: sulugöz)
iyaan · #922793 · 13 Eylül 2005 13:06:09
61. beyinleri yıkayan ama temizlemek için yıkayan insan...
içlerinde olmasam da saygı duyduğum insan...
papanın müslüman camiasından randevu verdiği ender kişilerdendir...(anarşist ve ateist düşünceye sahip insanlara pek anlamlı gelmeyecektir bu yazdığım çünkü birisi ikisini de inanmaz diğeri de düzen yoksunu olduğu için)
müslümanlığın dışına çıkma girişimleri olduğu yönünde girilen entrylerle beni güldüren başlık...
hysteria35 · #923203 · 13 Eylül 2005 17:09:06
62. insanların gündemindeki pek çok ünlü gibi ancak dolaylı yollardan tanınabilen, bu kadar dolaylı bağlantılar kurulmasına karşın hem olumlu hem de olumsuz bir sürü abuk subuk kesin ifadelerle birlikte anılan adam.

insan şöyle bir durup düşünmeli: ben bu adam hakkında ne biliyorum? yazdıklarını gördüm, onun yönettiği iddia edilen cemaatin bazı üyelerini gördüm, onunla yapıldığı belirtilen röportajları okudum, televizyonda görüntüsünü gördüm. tüm bunlardan yola çıkarak nasıl bir insanın melek ya da şeytan olduğuna karar verilebilir anlamış değilim.

kişisel olarak belirtmek gerekirse benim için fethullah gülen, binlerce insanın peşinden koştuğu ve niyeti kendisi dışında hiçkimse tarafından bilinemeyecek bir imajdır. daha ötesi ancak tahmin yürütmek olur, ki hiçbir tahmin bir diğerinden daha aptalca olamaz.
wiser dumb · #923208 · 13 Eylül 2005 17:12:42
63. kamouyuna karşı hoşgörülü gibi görünen, kurdurttuğu yurtlarda, okullarda ve evlerde zorla namaz kıldırmaktan tutun da birçok eylemin zorla yapılmasına göz yuman kişi. yoksul gençlerin beynini yıkaması, "eğitim için çalışıyor", "bilge kişi" gibi nitemelerle kolaylaştırılan adam...



gazeteci · #924305 · 14 Eylül 2005 13:32:03
64. http://tr.fgulen.com

http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=2659
placebo · #924961 · 14 Eylül 2005 21:42:05 ~ 14 Eylül 2005 21:43:53
65. müslüman olmaktan çok türk olabilmeyi övgüdeğer bulan aziz cemaat lideri kardeşimizdir. nurculuk adı altında bediüzzaman said nursi'nin güzelim emeğine konan ve 70lerde interpol tarafından aranan bir suçluyken piyasaya cemaat lideri olarak çıkmıştır. rusya'da çalışmaları cia ajanı olduğu gerekçesiyle durdurulmuştur. tsk'nin bir kısmını eline geçirdiği söylenmektedir. dönemin başbakanı bülent ecevit ona sahip çıkmıştır. çünkü ecevit'i bu ülkenin başına o musallat etmiştir.

küçük dünyam adlı eserinden aktarmak istediğim bir anektod.
sevgili hazreti fethullah arkadaş, bütün erzurumlular gibi kendisini turancı olarak görür ve sırf kürt olduğu için said-i nursi'yi ziyarete gitmez. abdulkadir badıllı adlı nur şakirdi de said-i nursi'nin fethullah gülen hakkında o deyyusu içeri almayın dediğini öğrencisi kemal şahin'e aktarır.

yıllarca bu arkadaşımız saidi nursi'yi sömürür de durur ve eserlerini kendi düşünceleri uğruna bir takım nurcu ile birlikte yenileme adına değiştirir. örneğin, reçetetül ekrad (kürtlere reçeteler) adlı kitap münazarat adını alarak yayımlanır ve müellifinin asıl söylediklerini içermez. enteresandır ki bu dini bütün ve aziz arkadaşımız kendi cemaatinde kalan öğrencilere okuttuğu risalelerde kürt kelimesinin geçtiği bütün yerlerde bu kelimeyi başka bir hale sokar. belli ki bu zenci müslümanlardan utanmaktadır.

bir anektod daha.
said bey şöyle der: övünmek gibi olmasın, biz kürdüz aldatılırız ama asla aldatmayız.

fethullah abi arkadaşımız da şöyle yapmıştır bunu:
övünmek gibi olmasın biz ki müslümanız aldatılırız ama asla aldatmayız.

allahım, güzel allahım,
sen bu adamın hakkından gel. iyi bir adamsa onun ayakları altında kevserin serin sularını akıt, değilse de bütün zencilerin hakkının onun kalbinden söküver. allahım bu adam hakkında yanlış düşünüyorsam beni de onun gibi yap. amin
hayirsiz evlat memet talat · #924980 · 14 Eylül 2005 22:01:12 ~ 14 Eylül 2005 22:27:05
66. mandacı zihniyetin günümüzdeki en güzel örneğini teşkil eder. amerikanın istedigi uysal ortadogu projesine büyük hizmetler veren bir zattır. ejderha gibi gençleri tımar etmekle memlekte hizmet ettiğini düşünebilir ama şimdiye kadar ülkenin gidişatında bir etkisi olmadığı gibi etliye sütlüye de karışmaz, görevi uyutmaktır sadece, bunu da çok iyi yapar. iyi bir hatiptir, ağlar ağlatır.
midas · #925004 · 14 Eylül 2005 22:22:05
67. herkesin ,sadece ismini ve yüzünü bilmesine rağmen, fiziksel ve psikolojik analizini çıkartabildiği insandır.. belli kesim dışındaki dindarlar da sevmez, dinsizler de sevmez, laikler de sevmez.. ''düşmanımın düşmanı dostumdur'' tezini çürütmüş insandır..
maybe someday · #925059 · 14 Eylül 2005 23:18:42
68. başkalarının içine düşmüş oldugu gafletten dolayı üzülebilen ; türk gençliginin altın nesil olması vatanını milletini ve dinini seven nesiller yetişmesi için ugraşan , yerini bilmedigimiz ülkelerde bile türk okulları açılmasına ve bayragımızın dalgalanmasına teşvik kaynagı olan saygı duyulması gereken zat-ı muhterem..
esmax · #933403 · 22 Eylül 2005 17:56:10
69. nur cemaati mensubu yahut sempatizanı olanlar haricindeki islami kimlikli kişiler tarafından (genel olarak) islam'ı tahrip ettiği gibi iddialarla sevilmeyen bu zat, ülkede irtica tehlikesi olduğu düşüncesinde olan veya böyle bir tehlikeyi varmış gibi göstermek suretiyle birşeyleri maskelemeye çalışan kişilerce de en büyük irticai tehlike olarak görülmek/gösterilmektedir. bir taraf gülen'in en büyük misyonun müslümanları pasifize ederek global sisteme eklemlemeye çalışmak ( (bkz: ılımlı islam)) olduğunu söylerken, diğer taraf gülen'i; global güç odakları tarafından en büyük tehlike şeklinde gösterilmeye çalışılan islam'ın türkiye'deki en tehlikeli temsilcisi olarak görmektedir.

bu işte bir bit yeniği olduğu açıktır. bu bit yeniğinin tespiti ise duyguların etkisine kapılıp heyecanlanmadan, sakin kafayla düşünmekle mümkün olabilir.

ayrıca bknz: (#767760)
cafeden kontak · #933428 · 22 Eylül 2005 18:14:47 ~ 22 Eylül 2005 19:30:54
70. yurt genelinde universiteli genç beyinleri yıkamaya odaklanmış tarikat lideri. çalışmaları halen sürmektedir. ulkemizdeki ahlak polisi dalaveresi birebir fettullah gulen'in düşünce yapısıyla benzerlik gösterirken, diğer bir müslüman ülke olan * amerika'ya sığınması, müritlerinin cevap veremediği sorular silsilesinin başında gelmektedir.

(bkz: dedem korkuttu hikayeleri)
(bkz: ahlak polisi)
(bkz: fem dershanesi)
(bkz: fettullah eglence merkezi)
ciplak vatandas · #933574 · 22 Eylül 2005 20:09:07 ~ 22 Eylül 2005 20:10:11
71. hani insanların baktıklarında, aslında kendilerini gördüğü ayna şahsiyetler vardır...

şerefsiz bakar "şerefsiz" görür
hain bakar "hain" görür
beyinleri yıkayıp insanları robotlaştırarak, büyük davaları! uğruna eylemler yaptıranlar bakar "beyin yıkayıcı" olarak görür...

işte öyle bir ayna şahsiyettir kendileri... allah başımızdan eksik etmesin
dunyayi kurtaran adam · #933583 · 22 Eylül 2005 20:15:37
72. bir aralar bornova büyük camii de görev yapan din adamı.
pupa · #941115 · 01 Ekim 2005 12:29:07
73. asyadaki 'turki cumhuriyetler' diye bilinen bolgedeki, kazakistan,turkmenistan,kirgizistan,azerbeycan, ozbekistan ayrica rusya.. avrupa ve afrika'da bulunan birkac ulkede daha okullar acmis ve dikkat ederseniz turkce egitim vermektedir.
turkce egitim alan ogrenciler turkiye'de universite okumakta ve mezun olmaktadirlar. peki bu ogrenciler ne yaparlar?
bu ogrencilerin buyuk cogunlugu (asya kitasindakiler) rusca bilmekte ve bu bolgelere is yapan onlarca firmamizda rahatlikla is bulabilmektedirler.. turkce biliyor olmalari ve universite hayatlari boyunca turkiye'de kalmis olmalari sebebi ile kendilerini turk insanina yakin hissetmektedirler.
belki de turgut ozal'in uygulamayi cok istedigi turki cumhuriyetler federasyonu icin atilmis adim. onlarca yil boyunca kendi benliklerini bile unutacak bicimde ezilmis, tabii kaynaklari kullanilmis olan orta asya turki cumhuriyetleri ve turkiye arasinda bir kopru olabilir; fethullah gulen'in yaptiklari.. amerika sempatizani diye lanse edilen bu kisinin neden israrla binlerce insana turkce ogretmek istedigini anlamak an itibari ile zor gorunuyor.
krasna · #945071 · 06 Ekim 2005 20:12:13
74. tr.fgulen.com sitesinde yer alan hayat kronolojisinden alıntıdır. * *


19.01.1999 ramazan bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı
03.02.1999 barış manço nun cenaze namazına katıldı ve onun İçin "bu toprağın sesiydi" değerlendirmesini yaptı.
06.03.1999 Çankırı valisi ayhan Çevik İçin geçmiş olsun mesajı yayınladı
17.03.1999 Şehitleri anma gecesine bir mesaj yolladı
21.03.1999 rahatsızlığından dolayı tedavi İçin abd ye gitti
06.06.1999 kuzey irak ta Şehit olan askerler İçin taziye mesajı yayınladı
09.06.1999 poliste telekulak olayı ve bazı İddialara İlişkin basın açıklaması yaptı
15.06.1999 ankara emniyet müdürlüğü tarafından hakkında hazırlandığı İddia edilen raporla İlgili olarak bir basın açıklaması yaptı

* *

25.01.2005 Şefik can ın vefatı dolayısıyla bir taziye mesajı yayınladı
27.02.2005 Ömer kısakürek in vefatı dolayısıyla bir taziye mesajı yayınladı
28.04.2005 bahçelievler İşadamları derneği (bİŞad) tarafından myshowland de organize edilen hz. muhammed i (sas) anma gecesi ne mesaj gönderdi
28.04.2005 kazakistan ın başkenti astana da gerçekleştirilen 21. yüzyılda halkların hoşgörü ve birlikte yaşama kültürü adlı konferansa mesaj gönderdi
29.04.2005 milletlerarası diyalog derneği tarafından 29 - 30 nisan 2005 tarihleri arasında wisconsin - madison Üniversitesi nde gerçekleştirilen İslam ve diyalog konulu konferansa gönderdiği mesaj
08.07.2005 7 temmuz 2005 te İngiltere nin başkenti londra da meydana gelen terörist saldırılar münasebetiyle mesaj yayınladı
11.07.2005 prof. dr. a. fethi açıl ın vefatı dolayısıyla bir taziye mesajı yayınladı
24.07.2005 23 temmuz 2005 te mısır ın turizm beldesi Şarm el Şeyh te meydana gelen terörist saldırılar münasebetiyle mesaj yayınladı
03.09.2005 hüseyin Çağdır ın vefatı dolayısıyla bir taziye mesajı yayınladı
09.10.2005 pakistan da meydana gelen depremde hayatını kaybedenler İçin verdiği taziye mesajı

http://tr.fgulen.com/a.page/hayati/hayat.kronolojisi/a12982.html


wise · #992262 · 25 Kasım 2005 17:56:36 ~ 25 Kasım 2005 17:57:36
75. sitede adının üstünde bir gönül insanı portresi yazıyor!!!!!!!!!! *