E- Çayırova

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
E- Çayırova

Dünya'da 13 Ülke, Türkiye'de 42 İl Bizi Takip Ediyor.Sesimiz Her Yerde.Her Zaman 1 Numarayız Teşekkürler...


    trabzon spor

    sertac51
    sertac51
    Profesyonel Üye
    Profesyonel Üye


    Mesaj Sayısı : 490
    Kayıt tarihi : 02/05/07
    Points : 31137
    Reputation : 2

    trabzon spor Empty trabzon spor

    Mesaj tarafından sertac51 Çarş. 13 Haz. 2007 - 16:52

    1967 yılında kurulan Trabzonspor Kulübü

    Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki İstanbuldaki Galatasaray- Fenerbahçe rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastırdığı bile oluyordu. Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu. Ne var ki iki kulüp arasındaki çekişme şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün arttıran faktör olduğu göz ardi edilemez.

    1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.

    İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.

    1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1923 yılında Akçaabat Lisesinde kurulan Sebat Gençlik (Bugünkü Akçaabat Sebatspor), 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1950 yılında Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında ayni ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.

    1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı, 1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiçbir şey kaybetmiyorlardı.

    Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari Kırmızı diye İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil Beyaz renklerine rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı. Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular. Bir Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde , bir Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız futbolcu oluverdiler.

    1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir İl Kulübü kurulmasının en zor olan illerin başında kuşkusuz Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkan yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkansız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.

    Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyorlardı. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.

    21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı Kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligine alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı'nın İkinci ligde oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu ve 1966-1967 sezonunda 2.ligde oynadı. Ne var ki İdmanocağı buna karşı çıktı. Bu kulübün 1967 yılının Mayıs ayının sonunda Danıştay'da açtığı dava sonucu yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligine alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp çevresinde "Şok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.

    Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzonspor'un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sari-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Sonunda Trabzon ve Karadeniz'in sembolü olan Hamsi üzerinde duruldu. Hamsinin gümüş mavisi rengi ve gözlerinin bordosu dikkate alindi. Kimileri buna karşı çıktı. Neymiş efendim bordo renk kırmızıya kaçıyormuş, öyle ya İdmanocağı renkleri de Sari-Kırmızı ya. İşte bu nedenle bordonun rengi biraz koyu tutularak İdmanocağı'nın kırmızısından kaçınıldı. Böylece bir haftadır şehirde süren renk kavgası sona ermişti ve Trabzonspor Bordo-Mavi renklere kavuşmuş oldu.


    Hüseyin Avni Aker Kimdir? [değiştir]1889 yılında Trabzon’ un Vakfıkebir ilçesinin Çavuşlu Köyü’nde dünyaya geldi. İlk,orta tahsilini Trabzon’ da yaptı ve Trabzon mahalli mektebinden mezun oldu. İstiklal Savaşı’na katılarak cephede düşmana karşı savaştı. 1925 yılına kadar Akçaabat ,Sürmene ve Trabzon’da ilkokul öğretmenliği yaptı.1926 yılında ünlü spor adamı Selim Sırrı Tarcan tarafından İstanbul ‘da açılan Beden Eğitimi Kursuna katıldı ve buradan diploma aldı. Trabzon tarihinin ilk beden eğitimi öğretmeni olarak tarihe geçen H. Avni Aker Trabzon Lisesi Muallim Mektebi ve Ticaret Lisesine atandı. Buralardaki başarılı hizmetlerinden sonra Beden Terbiyesi Bölge Asbaşkanlığı (şimdiki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü) görevini üstlenerek Trabzon sporunun en üst makamına yükselen değerli spor adamı yaşama veda ettiği 1944 yılına kadar bu görevini sürdürdü.

    Hüseyin Avni Aker görevde bulunduğu yıllar içinde Trabzon ‘a bir stat kazandırmak ve bugün stadın bulunduğu araziyi bu amaçla istimlak etmek için çok uğraştı. Onun müthiş çabası daha sonra adının verildiği stadı Trabzon futboluna kazandırdı.

    Hüseyin Avni Aker ‘in arkadaşı olan ünlü Beden Eğitimi Öğretmeni ve antrenör Hayri Gür stada Avni Aker adının verilme öyküsünü şöyle anlatıyor. “1940 ‘lı yıllarda Hüseyin Avni Aker ‘le aynı okulda beraber çalıştık. Kendisi hem lisede öğretmendi hem de Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü ‘ne vali nezdinde asbaşkanlık görevini yürütüyordu. 1972-77 yılları arasında Trabzon ‘da Beden Terbiyesi ‘nde 5 yıl bölge müdürü olarak çalıştım.bu sırada stad inşaatı tamamen bitmiş ve isim aranıyordu . zamanın valisi Adil Ciğeroğlu başkanlığında bir genel kurul oluşturuldu.bu genel kurul da ben de vardım ve Hüseyin Avni Aker ismini ben teklif ettim. Çünkü bu stada en çok onun emeği geçmişti. Sanat Okulu ile Yeni Mahalle arası o zamanlar uçurumdu ve bu uçurumu at arabaları ile toprak taşıyarak doldurduk. Toprağı zemine serdikten sonra çimleri ekmeye başladık. Daha sonra ise altmış kişilik kapalı tribün ile açık tribün yaptık. O zamanın parasıyla tüm bunlar 40 bin liraya mal olmuştu. Tüm bunları vali Ciğeroğlu ‘na anlatınca o da bana hak verdi ve stada Avni Aker ‘in isminin verilmesini istedi. O zamanlar buna tek karşı çıkan rahmetli Ziya Nemli olmuştu. Nemli stada İdmanocağının eski kaptanı Rıza Kuğu ‘nun adının verilmesini istiyordu.”


    Hüseyin Avni Aker Stadı [değiştir]Trabzon'daki maçların oynandığı Hüseyin Avni AKER Stadyumu 1951 yılında temeli atılmış ve 2400 kişilik düşünülmüştür. 1967 yılında kapalı tribün ilavesi yapılmış, 1981 yılında ise açık tribün büyütülmüştür. 1994 yılında açık tribünün uzay kafes modeli ile üzerinin kapatılmış ve stadyumun ışıklandırılmasıyapılmıştır. 1940-1944 yılları arasında Trabzon'da Bölge Müdürlüğü yapan Hüseyin Avni AKER, öğretmen olarak, yönetici olarak, önder olarak Trabzon'da sporun kökleşmesine hayatını adamıştır. Bu nedenle adı, haklı olarak Trabzon şehir stadyumuna verilmiştir. KAPASİTE VIP-1 Tribün : 554 VIP-2 Tribün : 782 Kapalı Tribün : 3203 Maraton Tribün : 10.650 Açık Tribün : 4370 Protokol : 110 Basın : 150 TOPLAM : 19.819




    25.000 M2 alan, 26 tane bilgisayar kontrollü giriş kapısı, çim yüzeyli saha, atletizm pisti, 520 kişilik şeref tribünü 150 kişilik basın tribünü, naklen yayın odası, skorbord kontrol odası, bilgisayarlı kapı girişi kontrol odası, maraton tribününün altında antrenman amaçlı 7 adet spor salonu, kapalı tribün altında 4 adet soyunma odası, hakem odası, şeref salonu, basın odası, tesis amir odası, antrenör odası, doping kontrol odası, VIP salonuna sahip olan Hüseyin Avni AKER Stadında kapalı tribünü genişletme çalışmaları 1998 yılında sona ermiş ve tribüne modern bir görünüm kazandırılmıştır. Kapalı tribünde 1 adet restaurant, 1 adet kafeterya ve sekizer kişilik 18 loca bulunmaktadır. Bunun dışında Maraton ve Kale arkası tribünleri koltuklarla kaplatılıp UEFA Standartlarına uygun hale getirilmiştir. Stadyumumuzda tel örgüler kaldırılmış olup tüm müsabakalar tel örgüsüz olarak oynanmaktadır.





    Trabzonspor Gol Kralları [değiştir]Trabzonspor tarihinde 3 gol kralı çıkardı. Bunlardan biri hem ikinci lig, hem de birinci ligde bu başarıya imza atmış Necmi Perekli, diğeri ise Gürcü golcü Şota Arveladze’dir. Son olarak da 2004-05 sezonunda 31 gol atarak birinci lig gol kralı olan Fatih Tekke'dir.


    1968/69 tarihinde 2. lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Trabzonspor, İzmirspor’un şampiyon olduğu ligi 6. sırada tamamladı. Ancak Nemci Perekli 22 gol atarak krallık tacını giydi. Perekli bir sezon sonra da 20 gol atarak ikinci kez gol kralı oldu.

    Perekli; Giresunspor, Beşiktaş ve Altay maceralarından sonra döndüğü Trabzonspor’un ikinci kez şampiyon olduğu 1976/77 sezonunda 22 maçta attığı 18 golle bordo-mavili ekibin Birinci ligdeki ilk gol kralı oluyordu.

    Bu tarihten uzun yıllar sonra, yani 1995/96 sezonunda Trabzonspor şampiyonluğu kıl payı kaçırdı ama, Gürcü oyuncu Şota Arveladze ile teselli buldu. Çünkü Şota oynadığı 37 maçta rakip filelere 25 gol gönderme başarısı gösterdi.

    Trabzonspor tarihinde sadece üç gol kralı çıkarabildi fakat, Hami Mandıralı, Trabzonspor forması altında attığı toplam 218 golle bordo-mavili ekibin en çok gol atan oyuncusu unvanını kazandı.

    Trabzonspor alt yapısından yetişen Hami Mandıralı 1985-2002 yılları arasında (1997/98 döneminde Almanya’nın Schalke 04 takımında oynadı) attığı 218 golün bir çoğunu frikikten kaydederek haklı olarak “bombacı” unvanını da kazandı. Hami Trabzonspor’un Avrupa kupalarında en fazla gol atan oyuncusu oldu.

    Mandıralı 2002 sezonunda Trabzonspor’dan ayrıldı. Hami halen Türkiye liginde Tanju Çolak ve Hakan Şükür'den sonra en çok gol atan 3. futbolcudur.

    Takımın son gol kralı ise Fatih Tekke'dir. 2004-2005 Sezonunda 31 gole imza atan Fatih Bordo-Mavili forma altında krallık ünvanını taşıyan 3. futbolcu olarak tarihe geçti. Fatih 2006-2007 sezonu başında Rusya'nın Zenit St.Pettersburg takımına transfer oldu.


    Amatör Branşlar [değiştir]Trabzonspor Kulübü, 7 Eylül 2005 tarihli yönetim kurulu toplantısında ile halihazırda dört olan amatör branş sayısını 21'e çıkartma kararı almıştır. Bu tarihe kadar;

    1) Atıcılık 2) Atletizm 3) Basketbol 4) Bilardo 5) Judo 6) Masa Tenisi 7) Paletli Yüzme Cool Tenis 9) Vücut Geliştirme ve Fitness 10) Yüzme

    Dallarında faaliyet gösteren kulübümüzde, Atletizm, Basketbol ve Tenis şubeleri kurulmuş ve çalışmalarına başlamışlardır. Trabzonspor yakın zaman içerisinde aşağıdaki branşlarda da şube kuracaktır.

    - Boks - Briç - Güreş - Halk Oyunları - Hentbol, - İşitme Engelliler Sporları - Jimnastik - Satranç - Sutopu - Voleybol - Yelken

      Forum Saati Paz 19 Mayıs 2024 - 11:50