İstanbul; yaklaşık 2500 yıl boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapmış, günümüzde ise nüfusu yaklaşık 20 milyon olan Dünya'daki 8 şehirden biridir. Türkiye'nin ve Avrupa'nın (sırf Avrupa yakasıyla) en kalabalık kentidir.
İlçeler [değiştir]Adalar, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bahçeşehir, Bakırköy, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Büyükçekmece, Eminönü, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sarıyer, Sultanbeyli, Silivri, Şile, Şişli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla, Zeytinburnu ilçelerine sahiptir[1].
Tarih
Her ne kadar 300.000 yıldan bu yana Dünya 3 kez buzul çağı geçirip, toprak kütlesi yer değiştirse de; Küçükçekmece'deki Yarımburgaz mağarasında Neolitik ve Kaltolitik insanlara değin izler bulunmuştur. Dudullu'da Alt Paleolitik Çağ, Ağaçlı'da Orta Paleolitik Çağ ve Üst Paleolitik Cağ'da kullanılan aletlere rastlanılmıştır. Ancak, Dünya'nın herhangi bir yerinde bu çağlara değin izlere rastlanabilir. Yaşadığımız son buzul çağı sonrasındaki izler M.Ö. 5000 yıllarına aittir.
İstanbul'un kent tarihini 4 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar; İstanbul'un isminin Byzantium olduğu ilk yerleşim dönemleri, Konstantin tarafından kurulan Bizans İmparatorluğu'ndaki Konstantinopolis dönemi, Osmanlı İmparatorluğu süresinceki dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönemi.
İstanbul stratejik konumundan ötürü önce Roma İmparatorluğu (330-395)'nun, daha sonra Bizans İmparatorluğu (395-1453)'nun ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922)'nun başkenti olmuştur. Romalılar ve Bizanslılarca başkentleri Konstantinopolis, Osmanlılarca başkentleri Stambul, İslambol, Konstantiniyye, Dersaadet v.b. anılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nce şehir 1930 yılından beri resmi olarak İstanbul diye adlandırılmaktadır.
Bizans Dönemi [değiştir]
Bu dönem M.Ö. 660 ile M.S. 324 yılları arasını kapsar. M.Ö. 667'de Megara halkı; şehire yerleştikten sonra; kralı Byzas için, Byzas'ın yeri veya şehri anlamındaki Bizantium (Byzantium ya da Bizantion - Βυζάντιον) ismini koyar.
Bilinen efsaneye göre Megaralılar Ege Denizi'nde kuzeye doğru yol alır, bu sırada Kral Byzas'a da Delfi kahininden "körün zıttı"'nda yeni bir şehir kuracağını söyler. Mageralılar da Boğaziçi'ye ulaştıktan sonra, koyları gezer ve dönemin Kalkedon'u (Χαλκηδών) günümüzde Kadıköy olan yere şehrin ilk temellerini kurar.
Megaralılar daha sonra Sarayburnu'na da yerleşmiş; ancak bir çok kez şehir istilaya uğramıştır. M.Ö. 269'da Bitinyalılartarafından ele geçirilmiştir. M.Ö. 202'de Bitinyalılar Makedonların istilasından korkarak; Roma'dan yardım talebinde bulunmuş ve Roma kültürü yavaşça şehiri etkilemeye başlamıştır. M.Ö. 146'dan itibaren de Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. Şehir o dönemden itibaren; Bitinya-Pontus eyaletinin içinde olmuştur.
Roma İmparatoru "Septimus Severus" şehiri, halk Partlıları tuttuğu için M.S. 196'de şehiri istila eder ve şehir neredeyse tamamen yokolur. (Başka bir görüşe göre de Severus şehirdeki tüm yerleşim yerlerini yakmıştır) Severus şehiri oldukça beğendiği için; şehiri tamamen yeniden kurar. Bu dönemde Roma'da yaşanan sorunlardan dolayı; Roma halkının büyük bir çoğunluğu İstanbul'a göç eder. Bu dönem içerisinde; Roma'dan İstanbul'a gelenler şehire "Nova Roma" (Yeni Roma) diyecektir; ancak bu isim hiç bir zaman resmiyet kazanmaz.
269 yılında Gotların egemenliğine geçen şehir; 313'de de Nikomedyalıların eline geçer. Konstantin da Nikomedyalıılardan şehiri alır ve Roma İmparatorluğu'nun başkenti olur.
Her ne kadar Konstantin kendi döneminde şehire bu ismi vermek istese de, ölümü sonrasında şehirin ismi Konstantinopolis (Κωνσταντινούπολις) olur.
Bizans İmparatorluğu Dönemi
Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsar. I. Konstantinus şehiri ele geçirip oma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi olur. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 100 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve tu tesisleri yapıldı.
Konstantinus'un döneminde şehire Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehirin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hristiyanlık olarak değiştirdi. Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı. Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I. Theodosius'un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak görmüş; 1453'deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus olmuştur. Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejiktir; Avrupa ve Asya arasında bir kapı olmuştur. Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdir. Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de olmuştur.
476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etmiş, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul olmuştur. 543'de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edilmişdir.
700lü yıllarda Sasaniler ve Avatarlar'ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır.
Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında olmuştur. Haçlılar tarafından; 4. Haçlı Seferi'nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüşmüştür. Bunun sebebi Batı Roma'da büyüyen Latinlerin; Katolik Hristiyanlık anlayışı ile Bizans'daki Ortodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır.Bu dönem sonrasında 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin'lerin dönemini sona erdirmiştir.
Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlamış; en sonunda 29 Mayıs 1453'de Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine geçmiştir. İstanbul'un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir.
İlçeler [değiştir]Adalar, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bahçeşehir, Bakırköy, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beyoğlu, Çatalca, Büyükçekmece, Eminönü, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sarıyer, Sultanbeyli, Silivri, Şile, Şişli, Ümraniye, Üsküdar, Tuzla, Zeytinburnu ilçelerine sahiptir[1].
Tarih
Her ne kadar 300.000 yıldan bu yana Dünya 3 kez buzul çağı geçirip, toprak kütlesi yer değiştirse de; Küçükçekmece'deki Yarımburgaz mağarasında Neolitik ve Kaltolitik insanlara değin izler bulunmuştur. Dudullu'da Alt Paleolitik Çağ, Ağaçlı'da Orta Paleolitik Çağ ve Üst Paleolitik Cağ'da kullanılan aletlere rastlanılmıştır. Ancak, Dünya'nın herhangi bir yerinde bu çağlara değin izlere rastlanabilir. Yaşadığımız son buzul çağı sonrasındaki izler M.Ö. 5000 yıllarına aittir.
İstanbul'un kent tarihini 4 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar; İstanbul'un isminin Byzantium olduğu ilk yerleşim dönemleri, Konstantin tarafından kurulan Bizans İmparatorluğu'ndaki Konstantinopolis dönemi, Osmanlı İmparatorluğu süresinceki dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönemi.
İstanbul stratejik konumundan ötürü önce Roma İmparatorluğu (330-395)'nun, daha sonra Bizans İmparatorluğu (395-1453)'nun ve son olarak da Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922)'nun başkenti olmuştur. Romalılar ve Bizanslılarca başkentleri Konstantinopolis, Osmanlılarca başkentleri Stambul, İslambol, Konstantiniyye, Dersaadet v.b. anılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nce şehir 1930 yılından beri resmi olarak İstanbul diye adlandırılmaktadır.
Bizans Dönemi [değiştir]
Bu dönem M.Ö. 660 ile M.S. 324 yılları arasını kapsar. M.Ö. 667'de Megara halkı; şehire yerleştikten sonra; kralı Byzas için, Byzas'ın yeri veya şehri anlamındaki Bizantium (Byzantium ya da Bizantion - Βυζάντιον) ismini koyar.
Bilinen efsaneye göre Megaralılar Ege Denizi'nde kuzeye doğru yol alır, bu sırada Kral Byzas'a da Delfi kahininden "körün zıttı"'nda yeni bir şehir kuracağını söyler. Mageralılar da Boğaziçi'ye ulaştıktan sonra, koyları gezer ve dönemin Kalkedon'u (Χαλκηδών) günümüzde Kadıköy olan yere şehrin ilk temellerini kurar.
Megaralılar daha sonra Sarayburnu'na da yerleşmiş; ancak bir çok kez şehir istilaya uğramıştır. M.Ö. 269'da Bitinyalılartarafından ele geçirilmiştir. M.Ö. 202'de Bitinyalılar Makedonların istilasından korkarak; Roma'dan yardım talebinde bulunmuş ve Roma kültürü yavaşça şehiri etkilemeye başlamıştır. M.Ö. 146'dan itibaren de Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. Şehir o dönemden itibaren; Bitinya-Pontus eyaletinin içinde olmuştur.
Roma İmparatoru "Septimus Severus" şehiri, halk Partlıları tuttuğu için M.S. 196'de şehiri istila eder ve şehir neredeyse tamamen yokolur. (Başka bir görüşe göre de Severus şehirdeki tüm yerleşim yerlerini yakmıştır) Severus şehiri oldukça beğendiği için; şehiri tamamen yeniden kurar. Bu dönemde Roma'da yaşanan sorunlardan dolayı; Roma halkının büyük bir çoğunluğu İstanbul'a göç eder. Bu dönem içerisinde; Roma'dan İstanbul'a gelenler şehire "Nova Roma" (Yeni Roma) diyecektir; ancak bu isim hiç bir zaman resmiyet kazanmaz.
269 yılında Gotların egemenliğine geçen şehir; 313'de de Nikomedyalıların eline geçer. Konstantin da Nikomedyalıılardan şehiri alır ve Roma İmparatorluğu'nun başkenti olur.
Her ne kadar Konstantin kendi döneminde şehire bu ismi vermek istese de, ölümü sonrasında şehirin ismi Konstantinopolis (Κωνσταντινούπολις) olur.
Bizans İmparatorluğu Dönemi
Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsar. I. Konstantinus şehiri ele geçirip oma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi olur. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 100 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve tu tesisleri yapıldı.
Konstantinus'un döneminde şehire Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehirin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hristiyanlık olarak değiştirdi. Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı. Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I. Theodosius'un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak görmüş; 1453'deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus olmuştur. Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejiktir; Avrupa ve Asya arasında bir kapı olmuştur. Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdir. Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de olmuştur.
476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etmiş, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul olmuştur. 543'de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edilmişdir.
700lü yıllarda Sasaniler ve Avatarlar'ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır.
Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında olmuştur. Haçlılar tarafından; 4. Haçlı Seferi'nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüşmüştür. Bunun sebebi Batı Roma'da büyüyen Latinlerin; Katolik Hristiyanlık anlayışı ile Bizans'daki Ortodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır.Bu dönem sonrasında 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin'lerin dönemini sona erdirmiştir.
Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlamış; en sonunda 29 Mayıs 1453'de Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine geçmiştir. İstanbul'un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir.